- Konmak işini yaptırmak, konmasını sağlamak. Bu imandır ziya veren güneşe / Bu iman kondurmaz kuzgunu leşe... (İ. Sarı)
- Gelişigüzel takmak, iliştirmek, yerleştirivermek. Bakışların sahibi yakasına bir çiçek demeti kondurmuş, koyu renk bir tayyör giymişti (H. Mutluay). Elbisesine koca bir broş kondurmuş.
- Üzerine yormak, yakıştırmak, isnat etmek. Her gün bir cenaze görse de, yine ölümü kondurmaz kendine (Y. Güney). Kendine toz kondurmuyor.
- Birden yapıvermek ya da söyleyivermek. Uyuyan meleğinin kafasına bir öpücük kondurup, "İyi geceler prensesim," dedi (İlgili cümle kaynağı: D. Gürel). Kendimi tutamadım, lafı konduruverdim...
Kondurmak nedir ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu
»