Kürk nedir, ne demektir? Kürk ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Dikiş makinesi altındaki bir tilki kürkü ile kürk kullanımını protesto eden bir görsel
Kürke hayır
  1. İşlenerek lüks giysi ya da giysi tamamlayıcısı olarak kullanılan sık ve ince tüylü hayvan postu.
  2. Kürkten yapılmış (giyecek).
  • Kürkçü: Kürk yapan ya da satan kimse.

Kürk ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "kürk" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Kürk giydirmek: (tarih) (Padişah) Ödüllendirilecek, mevki verilecek bir kimseye törenle kürk giydirmek: Sultan iltifatta bulunarak ikisine kürk giydirdi , maiyetindeki levendlere ihsanda bulundu. (H. N. Atsız)
  • Ye kürküm ye!: Birinin giyimine kuşamına bakılarak kendisine değer verildiği anlatılırken topluluğun yanlış bir davranışına işaret için söylenir: "Bu dünya ye kürküm ye dünyası. İş aramaya giderken üstün başın dökülüyorsa kapıdan bile almıyorlar kızım!" dedi. (Ü. Burhan)

Kürk ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "kürk" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Kürk ile börk ile adam olunmaz*: Kılık kıyafet, değersiz kişiye (hakiki) değer katmaz (börk: Genellikle hayvan postundan yapılan başlık).
  • Kürkü büyük içi boş, tut kulağından çifte koş: Dışarıdan gösterişli olan ancak içi değersiz olan şeylere ya da dış görünüşü veya unvanı büyük olan, ancak gerçek değer taşımayan kişilere karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade eder.
  • Kürkü giymeli, fakat yakasını kirletmemeli:
    1. İmkan ve makam sahibi olmanın yanında vakar ve temizliğin korunması gerektiğini anlatır. Şöhret ve zenginlik, edep ve itibarla anlam kazanır.
    2. İnsan temiz giymedikten sonra istediği kadar pahalı ve kaliteli kıyafet giysin, kimse onu beğenmez.
  • Kürkü mevsimine göre giymeli: Her şeyin zamanında ve uygun koşullarda yapılması gerektiğini anlatır. Yerinde davranmak, faydayı artırır ve israfı önler.
  • Kürkü orak vaktinde, orağı kürk vaktinde*: Gereksinimler vaktinden önce ve ucuz olduğu zaman karşılanmalıdır.
  • Kürkçünün kürkü olmaz, börkçünün börkü*: Başkalarına bir şeyi sağlayanlar o nesneden yararlanmazlar.
  • At binene, kürk giyene yakışır: Bir kişinin kendisine uygun olmayan bir şeyi kullanmasının veya yapmasının garip veya uygunsuz olduğunu ifade eder.
  • Avcı tavşana "Bir kürk vereyim" demiş, tavşan "Postumu soyma da senin kürkünden vazgeçtim" demiş: Kurnaz kişilerin önce dostça yaklaşarak karşısındakini kandırmaya çalıştığını, ancak karşısındaki kişi bu tuzağı fark ettiğinde kandırmanın zorlaştığını ifade eder. Yani, deneyimli ve uyanık bir kişi, kendisine zarar vermek isteyenlerin niyetlerini anlayarak bu tür tuzaklara düşmez.
  • Baş kırılır fes (börk) içinde, kol kırılır yen (kürk) içinde*: Aile içindeki, dostlar, arkadaşlar arasındaki uyuşmazlıklar yabancılara duyurulmamalıdır.
  • Baş yarılır börk içinde, kol kırılır kürk içinde: Bir aile içindeki kişilerin kusurları, anlaşmazlıkları, kavgaları sır olarak aile içinde kalmalı, dışarıya duyurulmamalı, sızdırılmamalıdır.
  • Eski diye atma kürkünü, gerek olur bürünürsün bir günü: Eski ve kullanılmayan eşyaların bir gün işe yarayabileceğini ifade eder. Eski eşyalar zamanla tekrar kullanılabilir veya değerli hale gelebilir, bu yüzden onları atmak yerine saklamak daha iyidir.
  • Gönlün sevdiği ya kürklü olur, ya kepenekli: Kişinin gönlünün ya varlıklı ve gösterişli olana ya da sade ve mütevazı olana kayacağını anlatır. Sevgi, gönlün yöneldiği tarafa değer biçer (kepenek: Çoban giysisi).
  • Güne göre kürk giyinmek gerek*: Kişi, içinde bulunduğu koşullara hemen ayak uydurmalı, geçerli olan neyse onu yerine getirmelidir.
  • Kabahat (Suç) samur kürk olsa kimse sırtına (üstüne) almaz*: Suç, kınanan, cezalandırılan bir davranış olduğundan hiç kimse onu kabul etmek istemez.
  • Pireye kızıp kürkünü ateşe vermiş: İnsan bazen küçük bir şeye sinirlenip, sonunda pişmanlık duyacağı davranışlarda bulunabilir.
  • Tilkinin dönüp (gezip) dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır*: İnsanların eninde sonunda başladıkları yere ya da kaçınılmaz sonuca geri döneceklerini anlatır. Bu, kişinin ne kadar dolaşırsa dolaşsın, eninde sonunda tanıdık veya kaçınılmaz bir yere döneceği anlamına gelir.
  • Zenginin azgını, kürk giyer yaz günü: Zenginlerin bazı durumlarda sahip oldukları varlıkla aşırıya kaçarak, gereksiz ve anlamsız gösterişlerde bulunabileceğini ifade eder. Bu davranış, ihtiyaç olmadığı halde sahip olunan zenginlikle dikkat çekmeye çalışmanın bir eleştirisidir.