Bekleyen, gözleyen, uman, intizar eden: Aylardır hazırlandık, askerlerimiz tamamen fethe muntazırdır (İlgili cümle kaynağı: Y. Bahadıroğlu). Gönlünün tutuşmuş havası içinde gözleri kapıda muntazır bekliyordu. (A. Kızıltuğ).
- Muntazır olmak: Beklemek, gözlemek: Sevgili tek olandır. Gelişin de ondandır, gidişin de onadır. Onu bulunca başka şeye muntazır olmazsın (Hz. Mevlana).
Soru/Yorum Gönder