- Zararlı, zararı dokunan.
Din, iman, Kur'an, hukuk, tarih, töre, ırz, namus, helal ve haklıya karşı yayın yapıp duruyorlar, her güzelliğin karşısında, her muzır işin peşinde ve yanındalar. (Mahmut Esad Coşan) - (mecazi) Her şeyi bozan, karıştıran, haylaz, yaramaz (çocuk).
Ya ablasının saçını çekip kaçan şu muzır çocuğa ne demeli... (Muhammed İhvan) - Sağlığı bozan.
Bu suda sıhhate muzır olan ne uzvi maddeler, ne de madeni maddeler mevcut değildir. (İlgili cümle kaynağı: Ziya Gökalp)
Halk dilinde sıklıkla "muzur" olarak kullanılsa da doğru yazılışı TDK'ya göre "muzır" şeklindedir.