Rızık nedir, ne demektir? Rızık ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: 21 Aralık 2025 Soru/Yorum: 0
  1. Allahü Teala'nın tüm kullarına verdiği nimet: Nice canlılar var ki, hayatları için gerekli olan rızkı yanlarında taşıyamaz. Onların da sizin de rızkınızı veren Allah’tır. O, her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla bilendir. (Ankebût Suresi 60. Ayet)
  2. Yiyecek ya da içecek şey, azık: "Size verdiğimiz rızıkların temiz ve helâl olanlarından yiyiniz" demiştik. (Bakara Suresi 57. Ayetten)

Rızık ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "rızık" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Rızkı kesilmek: Bir nimetten istifade edemez duruma gelmek: Eceliyle beraber rızkı kesilir. İlk kesilen rızık ise, nefestir. (M. Doğan)
  • Rızkını çıkarmak: Günlük yiyecek parasını çıkarmak: Kendisi çalışıyor, evin rızkını çıkarıyor, eşi yemek yapıyor, evle ilgileniyor, çocuklara bakıyordu. (V. A. Kızıltepe)
  • Rızkını taştan çıkarmak: Geçimini sağlamakta çok becerikli olmak, ekmeğini taştan çıkarmak: Allah adama kuvvet verirse rızkını taştan çıkarır. (A. Binyazar)
  • Rızk-ı maksum: Allah'ın yarattıklarına taksim ettiği rızık: Okuyacak olduktan sonra insan nerede rızk-ı maksumunu (kendine ayrılmış rızkı) bulmaz? (A. Kabacalı)

Rızık ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "rızık" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Ağılda oğlak doğsa, dere boyunda otu biter: Allahü Teala her canlıyı rızkıyla birlikte yaratır.
  • Allah açtığı boğazı aç bırakmaz: "Allahü Teâlâ yarattığı insanı aç bırakmaz, rızkını da verir" anlamında bir atasözü.
  • Allah bir kapıyı kaparsa bin kapıyı açar (Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar): İnsan, işleri kötü gittiği zaman karamsarlığa kapılmamalı. Çünkü Allah insana her zaman başka kısmetler de gönderir.
  • Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış*: Aynı kanı taşıdıkları için kardeşler arasında bir bağlılık bulunur. Ama bu birbirlerine yük olmaları için bir neden değildir. Çünkü Allah herkesin rızkını ayrı yaratmıştır.
  • Allah, kulunu kısmetiyle yaratır*: Her insanın dünyaya geldiğinde bir geçim nasibi ve kazanç kapısının bulunduğunu ifade eder. Herkesin rızkı önceden Allahü Teala tarafından belirlenmiş ve kendisine uygun bir şekilde verilmiştir.
  • Allah ne verir de kul götürmez?: Allah'ın kişiye verdiği rızık ve kısmetin, kişinin hayatında kesinlikle yer bulacağını ifade eder.
  • Allah rızkın kefilidir: Asıl rızık verenin Allah olduğunu ve insanın geçim konusunda aşırı kaygıya kapılmaması gerektiğini ifade eder. Çalışan ve doğru yolda olan kişinin nasibi zamanı gelince mutlaka verilir.
  • Baykuşun kısmeti ayağına gelir* (Baykuşun rızkı ayağına gelir, sıçramadan alamaz): Allah'ın her canlının rızkını vereceğini ve kimseyi aç bırakmayacağını ifade eder. Hareketsiz duran baykuşun bile rızkının ayağına gelmesi, her varlığın nasibinin Allah tarafından sağlanacağına işaret eder: Ko sa'yi eyle tevekkül Hüdaye görme misin / Gelür ayağına her gün nasibi baykuşun (Sezayi)
  • Bir günlük rızık için iki gün çabalamalıdır: Çalışmadan hiçbir şey kazanılmaz. Bazen bir günlük ihtiyaç için birkaç gün çalışmak gerekebilir.
  • Bir kişinin rızkı/azığı iki kişiyi aç kor: Bir kişilik yiyeceği iki kişi paylaşırsa ikisi de doymaz.
  • Diri olan dirlik edinir: Çalışkan ve azimli kişinin geçimini sağlayabileceğini anlatır. Hayat mücadelesinde gayret eden, rızkını kazanır.
  • Er olan ekmeğini (rızkını) taştan çıkarır*: Azimli bir kimse, en güç koşullarda bile para kazanıp geçimini sağlamanın yolunu bulur.
  • Erken kalkanın rızkı açık olur: İşine erken başlayan kişinin, daha fazla fırsatla karşılaşacağını ve işlerinin yolunda gideceğini ifade eder. Zamanında hareket eden kişiler, başarıya ulaşmada daha şanslıdır.
  • Genci gence ver de, rızıklarını Allah versin/verir: Gençlerin evlenmeye teşvik edilmesinin önemini ve evlilik kurumunun Yüce Allah'ın bir lütfu olduğunu vurgular.
  • Gezenin karnı işler, oturanın başı: Çalışan, hareket eden ve emek veren kişi rızkını kazanır. Tembel ve yerinde duran ise düşünceyle, sıkıntıyla ve dertle baş başa kalır (?).
  • Her kaşığın kısmeti bir olmaz*: Herkesin talihi ve kazancının farklı olduğunu ifade eder. İnsanların sahip olduğu fırsatlar, rızık ve başarılar birbirinden farklıdır.
  • Herkesin nasibini/rızkını Allah/Mevla verir: Tüm kainat Allahü Teala'nın eseridir. Dolayısıyla kainatta insanların faydalandığı her şey de Allah’a aittir, onları, Allah vermiştir.
  • Kaşık kısmete vasıtadır: İnsanın rızkının ve kısmetinin belirli yollarla kendisine ulaşacağını ifade eder. Önemli olan, kişinin kaderinde yazılı olan şeyin hangi yolla geldiği değil, ona ulaştırılan rızıktır.
  • Kısmetin seni arar bulur: Kişinin kaderinde olan şeylerin, onu mutlaka bulacağını ve ondan kaçmanın mümkün olmadığını ifade eder. İnsanın rızkı veya talihi er ya da geç karşısına çıkar.
  • Kısmetinden fazla yiyemezsin: Kişinin ne kadar uğraşsa da Allah'ın ona nasip ettiğinden fazlasını elde edemeyeceğini ifade eder. Rızık ve kazanç, kaderde belirlenmiştir ve fazlası mümkün değildir (ve ancak Allah'ın dilemesi ile değişir).
  • Kimse kimsenin kısmetini/rızkını yemez: Allahü Teala herkesin rızkını ayrı ayrı yaratmıştır; bu yüzden herkesin kazandığı, yediği, içtiği kendi nasibi kadardır.
  • Konuğun rızkı ardından gelir: Gelen misafiri en iyi şekilde ağırlarsan, kazancın daha da artar. İnsan misafir geliyor masraf çıkacak diye üzülmemelidir.
  • Kul çalışır, Allah verir: İnsanların çalışıp çaba gösterdiğinde Allah'ın onların emeklerini zayi etmeyeceğini, onları işsiz ve rızıksız bırakmayacağı ifade eder.
  • Kul kulun rızkına sebep olur: İnsanların birbirlerine destek ve vesile olmasının, Allah'ın takdir ettiği rızkın dağıtımında bir araç olduğunu anlatır.
  • Nasipten fazla olmaz: Kaderde belirlenmiş olan şeylerin dışında bir şeyin gerçekleşmeyeceğini ifade eder. Kişinin elde edebileceği rızık ve fırsatlar, yazgısına uygun olarak sınırlıdır.
  • Nereye gidersen kısmetin de beraber (ardından) gider: Allah bir şeyi kişiye nasip etmişse, nereye giderse gitsin o şey kişiyi bulur.
  • Uçan kuş aç kalmaz*: Yaşam kavgası vermeyi bilen ne yapar yapar rızkını çıkarır.
  • Ulu kuşun kısmeti/nasibi ayağına gelir: Kısmeti büyük olan kişinin rızkının ve şansının kendiliğinden onu bulacağını anlatır. Sabırlı ve güçlü olana ihtiyaç duyduğu nimet uzak kalmaz. Açgözlü olmayan insan hedefe kolay varır.
  • Uzun çarşı baştanbaşa çıkrıkçı, hepsinin rızkını Allah verir: Aynı işi yapan birçok insan olsa da herkesin nasibinin ayrı olduğunu ifade eder. Rızkı verenin Allah olduğu vurgulanarak, kimsenin geçim konusunda endişeye kapılmaması gerektiği anlatılır.
  • Ver yiğidi yiğide, Mevla rızkın yetire: Birbirinin dengi gençlerin evliliklerine şu bu eksik diye engel olmaya kalkılmamalıdır. Allah rızıklarını verir.
  • Yağını veren Allah, bulgurunu aşlığını da verir: İnsanın rızkının ve ihtiyacı olan her şeyin Allah tarafından sağlanacağını anlatır. Eğer Allah tarafından bir konuda bir nimet veya imkân verilmişse, bunun devamı da sağlanacaktır; dolayısıyla güven içinde yaşamak gerekir (aşlık: yemek için hazırlanmış erzak).
  • Yatalak gitmez, rızkı tükenen gider: Her ağır hasta ölmek zorunda değildir. Yalnızca eceli gelen ölür.
  • Yiğide ver kızı, Mevla'dan iste rızkı (Yiğide ver kızını, Mevla verir rızkını): Birbirinin dengi gençlerin evliliklerine şu bu eksik diye engel olmaya kalkmamalıdır. Allahü Teala lütfuyla evlenenlere yardım eder.