Cennet nedir, ne demektir? Cennet ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
  1. Altından ırmaklar akan köşklerin, meyveleri bol bahçelerin, kıymetli taşlarla süslü bir tahtın ve nimetlerle dolu bir sofranın olduğu bir cennet tasviri resmi
    Cennet tasviri
    Allahü Teala'nın rızasına uygun olarak yaşamış iyi kimselerin ölümlerinden sonra Allah tarafından mükâfat olarak konulacakları ve içinde ebediyen yaşayacakları, her türlü tasavvurun ve hayalin üstünde güzellik ve nimetlerle dolu yer: Onların etrafında altın tabaklar ve kadehlerle dolaşılır. Orada canın istediği ve göze hoş gelen her şey vardır. Siz orada ebedî kalacaksınız. (Zuhruf Suresinden)
  2. (mecazi) Çok güzel, huzur veren yer: "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?" (M. Akif Ersoy)
  3. (mecazi) Herhangi bir şeyden fazlasıyla bulunan yer: Kitap cenneti.

Cennet ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "cennet" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Cennet gibi: Güzel, bakımlı yer: Önünde Cennet gibi bir bahçesi vardı ki, göz öyle bir yeri hiç görmemişti. (A. Y. Ocak)
  • Cennet kuşu: Henüz çok küçükken ölen bebek ya da iyi nitelikleri olan kimse: Katliamın en küçük şehidi o... Cennet kuşu Leylâ... (Şebnem D.)
  • Cennete çevirmek: Temiz, bakımlı, güzel bir yer durumuna getirmek: Bodrum katının bahçesini bir cennete çevirmişti. (Kolektif)
  • Cennete dönmek: İyi, güzel, yaşanılır bir duruma gelmek: Savaş bitmişti, birtakım iyi şeyler olmuştu ki, ruhlarımıza dinginlik, rahatlık gelmişti, dünya cennete dönmüştü. (R. H. Karay)
  • Cennete düşmek: Güzel, hoş bir yere gitmek: Pasta dükkânında kendimi cennete düşmüş gibi hissediyorum. (S. Demiral)
  • Cennete gitmek: Ölmek: "Baban cennete gitti. Sen de kardeşini ve anneni teskin et." dedi. (N. Sanlı)
  • Cennetin kapısını açmak: Büyük bir iyilik yapmak: Ömrünü yetimlerine adayan cennetin kapısını açar (M. Paksu)
  • Cennetlik olmak:
    1. Ölünce doğru cennete gidecek kadar Allah yolunda olmak, temiz, saf ve iyi duruma gelmek: Şehit oldu, cennetlik oldu. Efendimiz öyle buyurdu. (M. E. Coşan)
    2. Rabbine kavuşmak, ölmek: Çok arkadaşımız yaralandı ve cennetlik oldu. (V. Şahbenderoğlu)
  • Cennetmekan: "Yeri, durağı cennet olan, cennete nail olmuş bulunan" anlamında vefat etmiş hakkında kullanılır: Cennetmekan Sultan Abdülhamid Han'ın dediği gibi: "Bu hak ile batılın savaşıdır ve batılın kazandığı hiç görülmemiştir." (Sayha D.)
  • Bendeniz cennet kuşu: "Ben" adılı yerine şaka olarak söylenir: Bu sorunu ancak bendeniz cennet kuşu çözebilir. (A. Püsküllüoğlu)
  • Yüzünü gören cennetlik: Uzun zamandır ortalıklarda görülmeyen ya da çok az görülebilen kimseler için söylenir: Yüzünü gören cennetlik, insan bir arayıp sormaz mı teyzesini. Gel içeri gel, ne bekliyorsun orada. (K. Arslanoğlu)

Cennet ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "cennet" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Cennet cehennem dünyada, hangisini kazanırsan: Kişi dünyada yaptıklarının karşılığını ahirette alır. İyiler cennete, kötüler cehenneme gider.
  • Cennete girse fidan kırar, cehenneme girse kazan deler: Sorun çıkaran kişiler, nerede olursa olsun huzursuzluk yaratır. Uyum sağlamak yerine her ortamda karışıklık ve zarar meydana getirirler.
  • Cennetin kapısını cömertler açar: Cömertliğin ve başkalarına yardım etmenin ahlaki ve manevi olarak yüce bir değer olduğunu; cömertlik ve yardımseverliğin, kişinin ahirette de mükafatlandırılmasına vesile olacağını vurgular.
  • Ara bozana Cennet’in kapısını açmazlar: İnsanlar arasında huzuru bozan, çatışma ve kargaşa yaratan kişilerin, iyi bir sona ya da ödüle ulaşamayacağını ifade eder.
  • Ben ölü yıkayıcıyım, ister cennete gitsin, ister cehenneme: Bir kişinin sadece kendi görevini yapıp, sonucunun ne olacağının kendisini ilgilendirmediğini ifade eder. Sorumluluğunu yerine getiren kimse, sonrasını kendi yükü saymaz.
  • Benden ırak olsun da cennete direk olsun: İnsan, zarar gördüğü veya sevmediği kişilerin kendisinden uzak durmasını ister. Onların iyilik bulmasıyla ilgilenmez, yeter ki kendi hayatından uzak olsunlar.
  • Cehalet Allah'ın bıçağı, bilgi cennetin uçağı: Bilgisizliğin insanı kesip biçen bir felaket, bilginin ise insanı yüceliğe ve kurtuluşa taşıyan bir araç olduğunu ifade eder. Cehalet düşürür, bilgi yükseltir.
  • Cömerdin eli Tuba ağacına, namerdin eli zakkum ağacına bağlıymış, biri "vermeyin" der, öteki "verin" dermiş: Cennetteki makbul Tuba ağacı insanlara cömertliği, makbul olmayan zakkum ağacı ise cimriliği telkin eder.
  • Dayak cennetten çıkmadır*:
    1. Dayak korkusu çocuğu suç ve günah işlemekten uzak tuttuğu için bir bakıma kutsal sayılır.
    2. Öğüdün işe yaramadığı bazı istisna durumlarda, dayağın etkin bir eğitim yolu olduğu anlamında kullanılır.
  • Delilsiz cennete (bile) girilmez*: En yüce amaçlara ulaşmak için bile sağlam kanıt, gerekçe veya emek gerektiğini ifade eder. Hiçbir başarı veya hak, temelsiz iddialarla elde edilemez.
  • Dünya kâfirin cennetidir: Allah'a inanmayan ve kötü işler yapan insanlar cehenneme gideceği için dünya onlara cennet gibidir.
  • Gönül cenneti ister, ama günah koymaz: İnsanın iyiyi ve güzeli arzulasa da davranışları bu isteğe engel oluyorsa o amaca ulaşamayacağını ifade eder. İstekle ulaşmak arasında engel olan şey, kişinin kendi yanlışlarıdır.
  • Herkes cennete girecek olsa, cehennem boş kalır: Her insanın iyi olması ve doğru yaşaması mümkün olmadığından, kötülük yapanların da var olacağına işaret eder. Hayatta iyilik kadar kötülük de vardır ve herkes hak ettiğini bulur.
  • İbadetle cennete girilmez, temiz kalp gerek: İbadet sadece cennete girmek için yapılmamalı. Yürekten inanan, temiz kalpli kişilerin ibadeti gerçek ibadettir.
  • Kabak deyip de geçme, cennet taamıdır: Basit ve değersiz görülen şeylerin aslında çok kıymetli olabileceğini ifade eder. Gerçek değer, dış görünüşte değil; içerikte ve faydada gizlidir.
  • Kılavuzsuz cennete bile girilmez: En doğru ve yüce hedeflere ulaşmak için rehberliğe ihtiyaç olduğunu ifade eder. Peygamberler, Kur'an-ı Kerim, din büyükleri, din ve ahlak kuralları, insana doğru yolu göstererek kurtuluşa ulaşmasında yol gösterici olur.
  • Kocasını cennete de cehenneme de sokan karısıdır: Kocasına ve ailesine düşkün olan kadın onu her zaman mutlu etmeye çalışır. Gözü dışarıda olan kadın ise kocasına her zaman acı çektirir.
  • Lodos cehennemden, poyraz cennetten gelirmiş: Lodos ılık ve tesirsiz olduğu için soğuk ve sert esen poyrazdan daha çok sevilir.
  • Pinti cennete girmez, girse de rahat bulmaz: Kimseye yararı olmayan, bencil ve cimri insanlar toplumda sevilmezler ve istenmezler.
  • Rakip ölsün de Mevla cennet-i âlâ'sında yer versin: İnsan rakibinin gücünden, varlığından rahatsız olur. İyi veya kötü, ne olursa olsun onun ortadan kalkmasını ister.
  • Sabır cennetin (necatın) anahtarıdır: Kişiler nefislerine hakim olup sabır gösterirlerse günahtan korunurlar ve Allah'ın sevgili kulu olurlar (necat: kurtuluş).
  • Yaz cennetin, kış cehennemin nişanesidir: Yaz aylarında çok kolay olan yaşam şartları, kış aylarında insanlara çok zorlu günler geçirtir.
  • Yuyucunun hakkı eline geçsin de, ölü ister cennete gitsin ister cehenneme: Görevini yapan kişinin hakkını aldıktan sonra sonucun ne olacağının onu ilgilendirmediğini ifade eder. Alın terinin karşılığı verildikten sonra, işin sonucu yapanın değil, yaptıranın sorumluluğundadır (yuyucu: ölü yıkayıcı).