Allahü Teala'nın rızasına uygun olarak yaşamış iyi kimselerin ölümlerinden sonra Allah tarafından mükâfat olarak konulacakları ve içinde ebediyen yaşayacakları, her türlü tasavvurun ve hayalin üstünde güzellik ve nimetlerle dolu yer: Onların etrafında altın tabaklar ve kadehlerle dolaşılır. Orada canın istediği ve göze hoş gelen her şey vardır. Siz orada ebedî kalacaksınız. (Zuhruf Suresinden)Cennet tasviri - (mecazi) Çok güzel, huzur veren yer: "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?" (M. Akif Ersoy)
- (mecazi) Herhangi bir şeyden fazlasıyla bulunan yer: Kitap cenneti.
Cennet ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "cennet" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Cennet gibi: Güzel, bakımlı yer: Önünde Cennet gibi bir bahçesi vardı ki, göz öyle bir yeri hiç görmemişti. (A. Y. Ocak)
- Cennet kuşu: Henüz çok küçükken ölen bebek ya da iyi nitelikleri olan kimse: Katliamın en küçük şehidi o... Cennet kuşu Leylâ... (Şebnem D.)
- Cennete çevirmek: Temiz, bakımlı, güzel bir yer durumuna getirmek: Bodrum katının bahçesini bir cennete çevirmişti. (Kolektif)
- Cennete dönmek: İyi, güzel, yaşanılır bir duruma gelmek: Savaş bitmişti, birtakım iyi şeyler olmuştu ki, ruhlarımıza dinginlik, rahatlık gelmişti, dünya cennete dönmüştü. (R. H. Karay)
- Cennete düşmek: Güzel, hoş bir yere gitmek: Pasta dükkânında kendimi cennete düşmüş gibi hissediyorum. (S. Demiral)
- Cennete gitmek: Ölmek: "Baban cennete gitti. Sen de kardeşini ve anneni teskin et." dedi. (N. Sanlı)
- Cennetin kapısını açmak: Büyük bir iyilik yapmak: Ömrünü yetimlerine adayan cennetin kapısını açar (M. Paksu)
- Cennetlik olmak:
- Ölünce doğru cennete gidecek kadar Allah yolunda olmak, temiz, saf ve iyi duruma gelmek: Şehit oldu, cennetlik oldu. Efendimiz öyle buyurdu. (M. E. Coşan)
- Rabbine kavuşmak, ölmek: Çok arkadaşımız yaralandı ve cennetlik oldu. (V. Şahbenderoğlu)
- Cennetmekan: "Yeri, durağı cennet olan, cennete nail olmuş bulunan" anlamında vefat etmiş hakkında kullanılır: Cennetmekan Sultan Abdülhamid Han'ın dediği gibi: "Bu hak ile batılın savaşıdır ve batılın kazandığı hiç görülmemiştir." (Sayha D.)
- Bendeniz cennet kuşu: "Ben" adılı yerine şaka olarak söylenir: Bu sorunu ancak bendeniz cennet kuşu çözebilir. (A. Püsküllüoğlu)
- Yüzünü gören cennetlik: Uzun zamandır ortalıklarda görülmeyen ya da çok az görülebilen kimseler için söylenir: Yüzünü gören cennetlik, insan bir arayıp sormaz mı teyzesini. Gel içeri gel, ne bekliyorsun orada. (K. Arslanoğlu)
Cennet ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "cennet" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Cennet cehennem dünyada, hangisini kazanırsan: Kişi dünyada yaptıklarının karşılığını ahirette alır. İyiler cennete, kötüler cehenneme gider.
- Cennete girse fidan kırar, cehenneme girse kazan deler: Sorun çıkaran kişiler, nerede olursa olsun huzursuzluk yaratır. Uyum sağlamak yerine her ortamda karışıklık ve zarar meydana getirirler.
- Cennetin kapısını cömertler açar: Cömertliğin ve başkalarına yardım etmenin ahlaki ve manevi olarak yüce bir değer olduğunu; cömertlik ve yardımseverliğin, kişinin ahirette de mükafatlandırılmasına vesile olacağını vurgular.
- Ara bozana Cennet’in kapısını açmazlar: İnsanlar arasında huzuru bozan, çatışma ve kargaşa yaratan kişilerin, iyi bir sona ya da ödüle ulaşamayacağını ifade eder.
- Ben ölü yıkayıcıyım, ister cennete gitsin, ister cehenneme: Bir kişinin sadece kendi görevini yapıp, sonucunun ne olacağının kendisini ilgilendirmediğini ifade eder. Sorumluluğunu yerine getiren kimse, sonrasını kendi yükü saymaz.
- Benden ırak olsun da cennete direk olsun: İnsan, zarar gördüğü veya sevmediği kişilerin kendisinden uzak durmasını ister. Onların iyilik bulmasıyla ilgilenmez, yeter ki kendi hayatından uzak olsunlar.
- Cehalet Allah'ın bıçağı, bilgi cennetin uçağı: Bilgisizliğin insanı kesip biçen bir felaket, bilginin ise insanı yüceliğe ve kurtuluşa taşıyan bir araç olduğunu ifade eder. Cehalet düşürür, bilgi yükseltir.
- Cömerdin eli Tuba ağacına, namerdin eli zakkum ağacına bağlıymış, biri "vermeyin" der, öteki "verin" dermiş: Cennetteki makbul Tuba ağacı insanlara cömertliği, makbul olmayan zakkum ağacı ise cimriliği telkin eder.
- Dayak cennetten çıkmadır*:
- Dayak korkusu çocuğu suç ve günah işlemekten uzak tuttuğu için bir bakıma kutsal sayılır.
- Öğüdün işe yaramadığı bazı istisna durumlarda, dayağın etkin bir eğitim yolu olduğu anlamında kullanılır.
- Delilsiz cennete (bile) girilmez*: En yüce amaçlara ulaşmak için bile sağlam kanıt, gerekçe veya emek gerektiğini ifade eder. Hiçbir başarı veya hak, temelsiz iddialarla elde edilemez.
- Dünya kâfirin cennetidir: Allah'a inanmayan ve kötü işler yapan insanlar cehenneme gideceği için dünya onlara cennet gibidir.
- Gönül cenneti ister, ama günah koymaz: İnsanın iyiyi ve güzeli arzulasa da davranışları bu isteğe engel oluyorsa o amaca ulaşamayacağını ifade eder. İstekle ulaşmak arasında engel olan şey, kişinin kendi yanlışlarıdır.
- Herkes cennete girecek olsa, cehennem boş kalır: Her insanın iyi olması ve doğru yaşaması mümkün olmadığından, kötülük yapanların da var olacağına işaret eder. Hayatta iyilik kadar kötülük de vardır ve herkes hak ettiğini bulur.
- İbadetle cennete girilmez, temiz kalp gerek: İbadet sadece cennete girmek için yapılmamalı. Yürekten inanan, temiz kalpli kişilerin ibadeti gerçek ibadettir.
- Kabak deyip de geçme, cennet taamıdır: Basit ve değersiz görülen şeylerin aslında çok kıymetli olabileceğini ifade eder. Gerçek değer, dış görünüşte değil; içerikte ve faydada gizlidir.
- Kılavuzsuz cennete bile girilmez: En doğru ve yüce hedeflere ulaşmak için rehberliğe ihtiyaç olduğunu ifade eder. Peygamberler, Kur'an-ı Kerim, din büyükleri, din ve ahlak kuralları, insana doğru yolu göstererek kurtuluşa ulaşmasında yol gösterici olur.
- Kocasını cennete de cehenneme de sokan karısıdır: Kocasına ve ailesine düşkün olan kadın onu her zaman mutlu etmeye çalışır. Gözü dışarıda olan kadın ise kocasına her zaman acı çektirir.
- Lodos cehennemden, poyraz cennetten gelirmiş: Lodos ılık ve tesirsiz olduğu için soğuk ve sert esen poyrazdan daha çok sevilir.
- Pinti cennete girmez, girse de rahat bulmaz: Kimseye yararı olmayan, bencil ve cimri insanlar toplumda sevilmezler ve istenmezler.
- Rakip ölsün de Mevla cennet-i âlâ'sında yer versin: İnsan rakibinin gücünden, varlığından rahatsız olur. İyi veya kötü, ne olursa olsun onun ortadan kalkmasını ister.
- Sabır cennetin (necatın) anahtarıdır: Kişiler nefislerine hakim olup sabır gösterirlerse günahtan korunurlar ve Allah'ın sevgili kulu olurlar (necat: kurtuluş).
- Yaz cennetin, kış cehennemin nişanesidir: Yaz aylarında çok kolay olan yaşam şartları, kış aylarında insanlara çok zorlu günler geçirtir.
- Yuyucunun hakkı eline geçsin de, ölü ister cennete gitsin ister cehenneme: Görevini yapan kişinin hakkını aldıktan sonra sonucun ne olacağının onu ilgilendirmediğini ifade eder. Alın terinin karşılığı verildikten sonra, işin sonucu yapanın değil, yaptıranın sorumluluğundadır (yuyucu: ölü yıkayıcı).
Soru/Yorum Gönder