Dirhem nedir, ne demektir? Dirhem ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
  1. 2 dirhem bronz ağırlık
    2 dirhem ağırlık
    (bronz, çap ~ 1 cm)
    Eski bir ağırlık ölçüsü; okkanın dört yüzde biri olup ~ 3,207 grama eşittir: Yüz dirhemi ne ediyor? (Ahmet Rasim)
  2. Eskiden kullanılan bir para, gümüş sikke: Dört yüz bin dirheme bir bahçe ve yüz bin dirheme bir at alınıp satılır oldu. (Cevdet paşa)
  3. Birleşik Arap Emirlikleri ve Fas para birimi.
  • Dirhem dirhem: Azar azar, çok az ölçüde: Bizim gibi parayı dirhem dirhem kazanan insanların yapacağı iş değil, çok zor iş. (M. E. Coşan)
  • Dirhemlik: Eskiden barut ölçüp tüfeklere koymak için kullanılan tüp biçiminde kap, barut ölçeği.
  • Bir dirhem: Çok az, hiç denecek kadar az: Kafalarında bir dirhem akıl yok!

Dirhem ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "dirhem" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Dirhem koklatmamak: Hiçbir şey vermemek: Mirastan dirhem koklatmamış.
  • Dirhemle söylemek (konuşmak): Çok az veya yavaş konuşmak: Çok konuşmazdı zaten. Hele topluluk içinde dirhemle konuşur, bol bol dinlerdi. (A. Aydın)
  • (söz, lakırdı) Ağzından dirhemle çıkmak: Çok az ve sakınarak, ürkerek, kılı kırk yararak, zoraki konuşmak: Pek edalıydı. Söz ağzından dirhemle çıkıyordu. Öyle bizim mahalle kızları gibi bir dakika içinde sekiz-on lakırdının belini büken takımından değildi. (H. R. Gürpınar)
  • Bir dirhem bal için bir çeki keçiboynuzu çiğnemek: Verimi az, zahmeti çok olan bir işle çok uğraşmak: "Şu insanlar ne tuhaf! Bir dirhem bal için bir çuval keçiboynuzu çiğnenir mi?" dedi. (Türk dili)
  • İki dirhem bir çekirdek: Giyimi aşırı derecede özenli: Kahveye pırıl pırıl beyaz kostümü, sırmalı şapkası, apoletleri, rugan ayakkabılarıyla iki dirhem bir çekirdek salınan bir gemi süvarisi girdi. Bütün bakışlar, jilet gibi ütülü pantolonunu buruşturmadan oturmaya çalışan süvarideydi. (Ö. Yurdalan)
  • Kendini dirhem dirhem satmak: Çok nazlı ya da kurumlu davranmak, ağırdan almak: Bir güzel bilirim bir daha bilmem / Onda gör cilve nedir eda nedir / Öyle satar kendini dirhem dirhem / Ondan bu gönül deli divanedir (C. S. Tarancı)
  • Okka dört yüz dirhem: Konuşulan bir gerçeğin açıklığını ve söz götürmezliğini hatırlatmak için söylenir: Bu tam manasıyla oynak, okka dört yüz dirhem bir zırdeliydi. (O. C. Kaygılı)

Dirhem ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "dirhem" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Bin kere söyle eşeğe bir dirhem inmez aşağı: Cahil veya anlayışsız kimselere ne kadar nasihat edilirse edilsin bir sonuç alınamaz.
  • Bir dirhem ana aklı, bir okka imam aklı değer: İmamın öğrettiği sadece dini konularla sınırlıdır. Ana ise, elinden geldiğince çocuğunu her konuda iyi bir insan olarak yetiştirir.
  • Bir dirhem çiçek takar, iki dirhem güzel olur (?): Küçük bir dokunuşun veya eklemenin bir şeyin güzelliğini veya çekiciliğini büyük ölçüde artırabileceğini ifade eder.
  • Bir dirhem et bin ayıp örter*: Biraz kilo alınca buruşuklukları kapanarak insan güzelleşir.
  • Bir söz söyler ki dirhemini yiyen köpek kudurur: Öyle sözler vardır ki dinleyeni çileden çıkarır.
  • Dert okka okka girer de dirhem dirhem çıkar (Batman ile giren, dirhem ile çıkmaz): Dertlerin insana hızla ve yoğun bir şekilde gelip yerleştiğini, ancak bu dertlerden kurtulmanın uzun ve zahmetli bir süreç olduğunu ifade eder. Sıkıntılar kolayca gelir, ama çözülmesi zaman alır.
  • Dostluk okkayla, alışveriş dirhemle*: Dostluğun tartısı olmaz, alışveriş ise ölçüye göre olur.
  • Okka her yerde dört yüz dirhem (Nereye gitsen okka dört yüz dirhem)*: Nereye gitsen gerçek gerçektir.