- Suyu, nemi olmayan: Kuru toprak, kuru odun, kuru çamaşır.
- Saklanmak için kurutulmuş: Kuru üzüm, kuru fasulye, kuru incir vb.
- (Bitki için) Canlılığını yitirmiş: O kadar kuvvetle hülya edeceğim ki / Açacak bu kuru dallar yapraklarını. (R. H. Dağarca)
- Arık, sıska, çelimsiz, çok zayıf: Bu çocuk ne kadar kuru. Kara kuru bir adam.
- Salgısı olmayan: Kuru öksürük, kuru egzama.
- Döşenmemiş, çıplak: Kuru tahtaya oturma. Ben kuru odayı ne yapayım!
- Etkisi ve sonucu olmayan: Kuru vaatler, kuru gürültü, kuru çaba vb.
- (mecazi) Coşkusu, süsü, tadı olmayan: Dilsel ve sanatsal değer taşımayan, kuru, öğretici parçalar çocuk şiiri sayılmıştır. (Varlık)
- (Günlük konuşmada, lokantalarda) Kuru fasulye yemeği: Bir kuru bir pilav yedik. Pilav üstü kuru.
Kuru ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Kuru hava: Nemi çok az hava.
- Kuru kafa:
- Kafatası, baş iskeleti.
- Ölüm tehlikesi işareti.
- (mecazi) Akılsız.
- Kurusıkı:
- Ucuna mermi çekirdeği takılmadan sadece barut doldurulmuş fişek.
- Bu fişeği ateşleyen silah: Kurusıkı tabanca mermi fırlatmaz sadece ses çıkarır.
- (mecazi) Korkutmak ya da yıldırmak için söylenen ve genellikle gerçekleşmeyecek, gözdağı verici sözler.
- Kuru soğuk:
- Yağışsız havadaki sert soğuk.
- Hava nemli olmadığından pek üşütmeyen soğuk.
- Kuru temizleme: Kimyasal maddelerle ya da buharla elbise gibi eşyaları temizleme (ve ütüleme) işi.
Kuru ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kuru" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Kuru başına (kafa) kalmak: Yanında kimsesi kalmamak, tek başına, yapa yalnız kalmak.
- Kuru beyinli: Aptal, kafası çalışmayan.
- Kuru çeşmeden abdest almak: Gereksiz, yararsız işler yapmak.
- Kuru gürültü: Gereksiz telaşlı davranış.
- Kuru gürültüye pabuç bırakmamak: (deyiminin anlamı) Gözdağı verenlerin gürültüsüne aldırış etmemek.
- Kuru iftira: Gerçekle hiçbir ilişiği olmayan iftira.
- Kuru kalabalık:
- Hiçbir işe yaramayan kalabalık.
- İşe yaramaz, boşuna yer tutan eşya.
- Kuru kuruya: Boşuna, yararsız yere.
- Kuru laf: Gerçekleşmeyecek vaatler.
- Kuru söz: Gerçekle ilgisi olmayan, değer taşımayan boş söz.
- Kuru tahtada kalmak: Eşyası elinden gitmek.
Kuru ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kuru" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Kuru gayret çarık eskitir: Bilmeden yapılmaya çalışılan iş insanı yorup yıpratmaktan başka bir işe yaramaz.
- Kuru laf (boş lakırdı) karın doyurmaz: Çalışmadan, sadece sözünü etmekle yararlı bir iş görülmüş olmaz.
- Kurunun yanında yaş da yanar: (atasözünün anlamı) Gerçek suçlular cezalandırılmaya çalışılırken, bu uygulamadan hiç suçu olmayanlar da zarar görebilirler.
Soru ve Yorumlar: 2
Soru/Yorum Formu
»