- Kuru soğuk.
- (Hava ve gece için) Soğuk: Hava kararmak üzere ve dondurucu bir ayaz çıktı. (H. Erdem)
- (argo) Zararlı, tehlikeli ya da kötü durum: İşler ayaz.
İlgili birleşik fiiller
- Ayaz vurmak: (Meyve ve sebzeler için) Dondurucu soğuklar zarar vermek: Erik dallarını ayaz vurdu demişti Alâeddin Usta. Bahçedeki ağaçtan bu sene erik yiyemedik. (S. Terzi)
- (Hava) Ayaza çekmek: Ayazlamak.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "ayaz" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Ayaz kesmek: (deyiminin anlamı) Uzun süre soğukta kalıp üşümek.
- Ayaz paşa kol geziyor: (şaka yollu) "Dışarıda çok ayaz var, hava çok soğuk."
- Ayazda kalmak:
- Şiddetli soğukta kalmak: Sanki uzun süre ayazda kalmış da üzerine sıcak bir palto geçirmiş gibi, yürüyüşü düzeldi, sırtı daha bir dikleşti. (S. Saygı)
- (argo) Yararlı bir sonuç elde edememek, açıkta kalmak: Kuraklık kıtlık getirdi, düştük bir ekmek peşine, kaldık ayazda, medet diler olduk. (İlgili cümle kaynağı: B. Civelek)
Soru/Yorum Gönder