Boya nedir, ne demektir? Boya ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Beyaz bir arkaplan üzerine her kelimesi farklı bir renkte boyacı fırçası ile yazılmış, bol boya ile yazıldığı için biraz damla damla aşağı akmış ve henüz kurumamış olarak görünen "BOYA" sözcüğü
Boya
  1. Renk vermek, dış etkilerden korumak için nesnelerin üzerine sürülen ya da içine katılan madde.
  2. Renk: Okulun arkasındaki açık boyalı aparmanın küçük bir dairesinde kalıyordum.
  3. (mecazi) Aldatıcı görünüş: Bu aleyhtarlıkların cümlesi de boyadır, silinince altındaki vatanperverlik görünür. (A. Râsim)

Boya ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "boya, boyacı, boyamak" kelimeleri geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Boya tutmak: Bir şey iyi boyanır olmak: Bir kumaş ne kadar beyazsa o kadar iyi boya tutar.
  • Boya (Boyasını) vermek: Boyası ıslanınca veya yıkanınca çıkmak, yanındaki şeyi boyamak.
  • Boya vurmak: Boyamak: Gökyüzü mavisinden, kır yeşilinden bir boya vuruyor ağaç beşiğe... (N. Hikmet)
  • Boyacı küpü: Fırça ile özenerek boyamanın zorluğu ve güzelliği ile daldırarak boyamanın kolaylığı ve sıradanlığı kıyaslanarak, bir işin pek kolay yapılamayacağı anlatılır. Cümle içinde "sok çıkar boyacı küpü mü bu" veya "boyacı küpü değil ya" şeklinde kullanılır: "Sürekli kendisine şiir yazmamı istiyor. Bozuluyorum! Boyacı küpü mü bu? Sok çıkar olsun!" (M. Şimşek). Bu, boyacı küpü değil ya, iki gözüm. Daha erken olamazdı ki. (M. B. Yazar)
  • Sarı boyaya daldırarak boyanan toprak küp
    Boyacı küpü mü sok çıkar?
    Boyacı küpü değil ki (hemen daldırıp çıkarasın): Bu iş o kadar kolay ve çabuk yapılamaz: Kitapların hazırlanması için en az üç sene, bilemediniz iki sene gerekir. Boyacı küpü değil ki bu, daldır - çıkar olsun bitsin. (Kubbealtı)
  • Boyacı küpüne girmiş gibi: Çok makyaj yapan kadınlar için alay yollu söylenir.
  • Boyası atmak: Boyası solmak: Bir apartmanın önünde duran boyası atmış taksinin bende yarattığı uzak şaşkınlıktan başlamak istedim. (E. Çubukçu)
  • Al kanlara boyanmak:
    1. Yaralanmak: Çok gaziler al kanlara boyandı / Gökte melek yerde insan beğendi (Ş. Elçin)
    2. Şehit olmak: Eşlerinden ayrıldı kara gözlü ceylanlarım; / Al kanlara boyandı kumral saçlı arslanlarım (M. E. Yurdakul)
    3. Vurularak ölmek: Günahsız insanlar, yaşlı-genç, çoluk-çocuk al kanlara boyandı. Yüreklere ateş açıldı. (Y. Aslan)
  • Göz boyamak: Nitelikçe kötü bir şeyi, iyi gibi göstermek, böylece karşısındakini aldatmak; bir şey, olduğundan farklı görünmek: Satıcının çürük malları göz boyayarak satması anlaşılır gibi değil. Göz göre göre çürük mal satışı yapması beni çok üzdü. (H. İ. Çoraklı)
  • Her boyaya girip çıkmak: Bir çok çeşitli işlerde bir müddet çalışmış olmak: Babam ise gezip dolaşmadığı yer bırakmamış, her boyaya girip çıkmış.
  • Her boyayı boyadık da fıstıki (yeşil) mi kaldı?: Yapmamız gerekenlerin hepsini yaptık da şimdi sıra lüks sayılacak olana mı geldi?: Bazıları, tutturmuş ille de renkli televizyon, diyor. Her boyayı boyadık fıstıki mi kaldı? (N. Muallimoğlu)

Boya ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "boya" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Boyacıya 'Hangi rengi seversin?' demişler, 'Altın sarısı ile gümüşü' demiş: İnsanların genellikle çıkarlarına en uygun olanı tercih ettiğini ifade eder. Maddi kazanç sağlayan şeyler her zaman daha cazip gelir.
  • Herkes kârının rengine boyanır: İnsanların çıkarlarına göre hareket ettiklerini ve kazançlarına uygun bir tavır sergilediklerini ifade eder. Kişi, elde ettiği faydaya göre tutum ve davranışlarını şekillendirir.
  • Kayseriliye eşek boyamasını öğretir: Bazı kimseler öylesine kurnaz olurlar ki en akıllıyım diyen kişileri bile kolayca alt edebilirler.
  • O hacı bu hacı, kim olacak boyacı: Bir toplulukta yapılması gereken bir işi herkes birbirinden beklerse o iş ortada kalır.
  • Os*rukla boya boyanmaz: Yetersiz çaba veya değersiz araçlarla anlamlı ve düzgün bir iş yapılamayacağını ifade eder. Bir işi layıkıyla yapmak için ciddi emek, uygun yöntem ve yeterli donanım gerekir.