Himaye nedir, ne demektir? Himaye ile ilgili atasözü, deyimler ve anlamları

Güncellenme: 23 Kasım 2025 Soru/Yorum: 0
  1. Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk: Allah'ın (c.c.) yardımı ve himayesi sayesinde Hz. Yusuf (a.s.) tehlikelerden kurtularak Mısır'ın ileri gelen devlet adamlarından birinin evine yerleşti (B. Ayaz). Türk odur, ki onun himayesi sayesinde köy ehli yabancıya haraç vermekten kurtulur. (A. Z. V. Togan)
  2. Kayırma, elinden tutma, yardım: Şehzade Korkut'un himayesi ile ortaya çıkmışlar, nam ve şöhret sahibi olmuşlar... (Y. Öztuna)
  3. Özel bir anlaşma uyarınca bir devletin daha güçlü bir devletçe denetim ve yönetimi: Osmanlı himayesine giren Ragusa (Dubrovnik) senelik vergisini vermekteydi. (E. İstek)

Himaye ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "himaye" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Himaye etmek: Korumak, kayırmak: Bizi hayırlı bir himayeci himaye etti. Dinimiz hususunda güven içerisinde olduk. İşkenceye uğramadan Allah'a kulluk ettik. Nefret ettiğimiz sözler duymadık. (A. Atılgan)
  • Himaye görmek: Biri tarafından korunmak, kayırılmak, gözetilmek: Selçuklu Sultanından destek ve himaye gördü. (O. Tuğrulca)
  • Himayesi altına almak: Her şeyi ile ilgilenip korumak, kayırmak, elinden tutmak: Konağın bahçesindeki küçük eve yerleştirip himayesi altına aldı.
  • Himayesine almak: Koruyucusu olmak, kanadı altına almak, korumak, kötü şeylerden esirgemek: Dedesi Abdulmuttalib onu himayesine aldı. Dedesi ölünce amcası Ebu Talib O'nu (asm), evladından daha çok sevdi ve himayesine aldı. (A. Kalkan)
  • Arkasını (birine) vermek: Birinin koruyuculuğuna güvenmek, birinin himayesinden güç almak: Dağıldıkça büyüyen, kırıldıkça bilenen bir kuvvete arkasını vermek istiyordu. (S. Demirkan)
  • (birini) Kanadı altına almak [(birinin) Üstüne kanat germek]: Korumak, himayesine almak: O hâtıraya hürmeten yetim çocuğu bir şükran borcu bilerek himaye kanadı altına aldı (R. E. Koçu). Bir baba gibi kütüphanecilerin üstüne kanat germişti. Kalbi sanki onlar için çarpıyor, onlar için ağlıyor, onlar için gerekirse savaşıyordu.
  • (birine) Kol kanat germek (olmak): Yardım etmek ve korumak, himaye etmek: "Çakabey" oldu, "Komutan" oldu, "Abi" oldu, "Baba" oldu, kol kanat gerdi etrafındakilere karşılıksız. (C. Uyar)
  • Koltuğu altına almak: Himayesine almak: Han, her yandan akın eden bilgin ve yazarı koltuğu altına almıştır. Nitekim, İbni Sina da bu amaçla buraya gelmemiş midir? (F. Bozkurt)
  • (birinin) Koltuğunda olmak: Himayesinde olmak: Ben saçımı namuslu bir mücadele ile ağartmış ve ondan dolayı sevilmiş bir adamım, ben kimsenin koltuğunda adam olmuş değilim. (U. Mumcu)

Himaye ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde veya anlamında "himaye" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Arkalı köpek kurdu boğar (Arkalı köpek kurt basar): Çevresi geniş, güçlü kimselerin himayesi altında olan kişilerle başa çıkmak çok zordur.
  • Arkanı ya bir dağa ver, ya bir beye (Sırtını ya dağa, ya beye dayamalı): İnsan birinin himayesi altında yaşayacaksa o kişi varlıklı ve güçlü biri olmalıdır.
  • Bir ağacın gölgesinde bir sürü yatar: Güçlü ve koruyucu bir kişinin veya kurumun, birçok insanı himaye edebileceğini ifade eder.
  • Haddini tecavüz eden, vasiye muhtaç olur: Sınırını aşan, kendini bilmeyen kişinin sonunda başkasının yönetimine veya himayesine muhtaç kalacağını ifade eder. Ölçüsüzlük, insanı kendi iradesinden eder, başkasına bağımlı kılar (?).