Hacmi, boyutları olağandan daha büyük, ufak karşıtı.
Otururken bile, heybetli duran iri bir vücudu, geniş omuzları, kalın bir ensesi, ayı pençesi gibi elleri vardı. (İlgili cümle kaynağı: C. Örs)
- İri kesim: Çok iri. Ciddi işler için yüzü çok körpe, çocuk davranışları için iri kesim gövdesi çok yaşlıydı. (K. Tahir)
- İri kıyım:
- Normalden biraz daha büyük kıyılmış, doğranmış veya öğütülmüş.
- İri yapılı. İri kıyım kapı gibi bir adamdı. (F. Elhan)
- İri yarı: İri yapılı. O anda birdenbire karşısında iri yarı bir insan karaltısı peyda oluverdi. (H. R. Gürpınar)
- İrili ufaklı: Büyük küçük karışık.
İri ile ilgili deyimler ve anlamları
- İri laf: Abartılı söz.
- İri sözlü: Hatır kıracak kabalıkla söz söyleyen.
- İrisini rafa, ufağını çöpe dizmek: Bir şeyi ayrıntısına dek anlatmak.
Soru/Yorum Formu
»