- Suçlu sanılan, sanık.
Doğrudan doğruya beni maznun durumuna getiren meselelere sahip çıkılmış görünüyordu. (İlgili cümle kaynağı: N. Şahiner) - Zan ve şüphe altında bulunan.
Halbuki Süleyman, sadece, sözlüsü olan bir kızı alıp köyüne götürmekten maznun olarak mahkemeye verilmişti... - Şüphe ve tereddüt edilen, zannedilen.
maznun: