- Üzgün, kederli.
Lakin artık meyus ve azap içinde değilim. (S. Ayverdi) - Umutsuz, kara düşünceli, karamsar.
- Meyus etmek: Üzmek.
"Müsteşar yanında böyle kalmak onu meyus ediyordu." (M. Ş. Esendal) - Meyus olmak: Üzgün ve umutsuz bir duruma düşmek.
"Bir ümidin çıkmaması, insanın ikinci defa meyus olması demektir." (İlgili cümle kaynağı: R. N. Güntekin)