- ad
- Ateşli silahları ateşlemek için işaret parmağıyla çekilen manivela: "Parmağını asla gerekmedikçe tetiğin üzerinde tutma; tetik korkuluğunda tut" dedi. (Y. Aydın)
- Bir makinenin iki parçası arasında ki bağlantıyı belli bir anda kesen mekanizma.
- Çalar saatin zilini çaldıran parça.
- Dokumacılıkta, el tezgahlarını çalıştırmaya yarayan dirsekli manivela.
- (halk dilinde) Soba vb.nin ateşini ve külünü karıştırmaya yarayan ucu yassı demir.
- sıfat
- Çabuk davranan, çevik.
- Dikkat isteyen: Tetik iş.
- Tetik düşürme: Dolu olmayan bir piyade tüfeği ya da benzeri bir silahın boş olduğundan son kez emin olmak için silah güvenli bir pozisyondayken tetiğe basma ve silahın patlamadığını görme.
- Tetiğe basmak: Silahın tetiğini harekete geçirmek.
- Tetiği çekmek: Tetiğe basarak silahı ateşlemek.
İlgili deyimler ve anlamları
- Tetik durmak: Hazır ve uyanık bulunmak: Her zamankinden daha fazla tetik durmak, gözlerimizi açmak mecburiyetindeyiz. (İlgili cümle kaynağı: M. E. Bozkurt)
- Tetiğini bozmamak: Telaş göstermeyerek durumunu bozmamak.
- Tetikte olmak (tetikte beklemek): Her an uyanık ve hazır bulunmak: Değil otururken, uyurken bile tetikte olmak gerekiyordu. (Y. Bahadıroğlu)
Soru/Yorum Formu