Birlik beraberlik ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0

Birlik beraberlik ile ilgili deyimler ve anlamları

Ellerini birbirlerinin omuzlarına koyarak halka oluşturmuş çocuklar
Birlik beraberlik

İçinde veya anlamında "birlik, beraberlik" kelimeleri geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Ağız birliği etmek: Herhangi bir konuda önceden anlaşarak aynı şeyleri söylemeye karar vermek, birlikte hareket etmek: Hizmetçilerin hepsi de ağız birliği etmiş gibi, "Biz bir şey görmedik," demişlerdi.
  • Arka arkaya vermek: Birbirini korumak için birleşmek, dayanışmak, birbirine yardımcı ve destek olmak: Arka arkaya verip cenk ederken hiç beklenmedik bir anda Medine tarafından bir toz belirdi. (N. Demir)
  • Bir olmak: Bir araya gelmek, iş birliği yapmak: Kaynana gelin bir oldular, söylemediklerini bırakmadılar. (P. Safa)
  • Birlik olmak: Bir işi yapmak için anlaşmak: Önce bir oldular; birlik oldular... Sonra, verilen görevi yapmak için karla kaplı arazilerde ayakta çarık, midede yufka ekmeği yürümeye başladılar. (Sarıkamış - T. Alpaslan)
  • El birliği etmek: Birlikte davranmak, dayanışmak: El birliği ettik. Dediklerini yaptık. Yokluktan varlığa çıktık. (C. S. Gürler)
  • Gönül birliği (etmek): Ortaklaşa istek, duygusal anlaşma: "Gönül birliği dil birliğinden daha iyidir" der Hz. Mevlana.
  • Kilit gibi olmak: Birbirine çok bağlı ve dayanışma içinde olmak: İki kişi birbirlerini tamamlıyordu anahtarla kilit gibi. (E. Atasü)
  • Omuz omuza (vermek): (İnsan) Dayanışarak, birlikte: Oralarda da kardeşler omuz omuza, yürek yüreğe düşmanla savaşmışlardı... (Ben Çanakkale)
  • Sırt sırta vermek: İş birliği yapmak: Sırt sırta verip çalıştıkmı bizde bu şehirde tutunuruz. (Ş. İ. Ateş)
  • Tek vücut olmak: Birlikte hareket etmek: Ebediyet alemine göç edinceye kadar, ahsen-i takvim sırrının birlik ve beraberliği içinde, tek vücut oldular. (S. Ayverdi)

Birlik beraberlik ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde veya anlamında "birlik, beraberlik" sözcükleri geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Ağaç yaprağıyla gürler (güzeldir)*: İnsanlar ancak, akrabaları, yakınları ve yandaşlarıyla birlikteyken değerli ve güçlüdür.
  • Anca beraber, kanca beraber*: İki veya daha çok kişi yaptıkları iş kötü de gitse birbirlerinden ayrılmamalıdırlar.
  • Az el aş kotarır, çok el iş kotarır (Az eli aşta gör, çok eli işte gör): Bir iş, niteliğine uygun sayıda kişiyle yapılırsa verimli olur.
  • Baş başa vermeyince iş bitmez: Ekip çalışmasının önemini vurgular ve başarılı sonuçlar elde etmek için işbirliği yapmanın gerekliliğini ifade eder.
  • Bin ağız bir ağızı hiç eder (Çok ağız bir olunca bir ağız hiç olur): Herkes ağız birliği ederse bir kişinin söyledikleri doğru da olsa geçersiz sayılır.
  • Bir elin nesi var, iki elin sesi var (İki elin sesi var, bir elin nesi?)*: Başarıya ulaşmak için birlik olmak gerek.
  • Birlikten kuvvet doğar / Birlikte demir yumuşar: İnsanlar güçlerini birleştirdikleri zaman her türlü zorluğun üstesinden gelebilirler.
  • Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan*: Karı koca gibi, iş ortağı gibi birlikte yaşayacak, birlikte iş görecek kimseler arasında karşılıklı sevgi bulunmalıdır.
  • El, kol ile kuvvet bulur (El, kol ile iş görür): Birlikte çalışarak, insanlar birbirlerinin eksikliklerini tamamlayabilir, güçlerini birleştirebilir ve daha büyük başarılar elde edebilirler.
  • İki fındık bir olsa bir kozun başını yarar: Küçük şeylerin bir araya gelerek daha büyük bir etki yaratabileceğini ifade eder; birleşmenin gücünü ve iş birliğinin önemini anlatır (koz: ceviz).
  • İki kişi yerinden kımıldarsa bir üçüncüye yer açılır: Dostlarının küçük küçük yardımları ve destekleri zorda kalan birini sıkıntıdan kurtarabilir; bu da dayanışmanın ve birlikte hareket etmenin önemini vurgular.
  • İnsan insana gerek olur, iki serçeden börek olur: İnsanlar her zaman birbirine muhtaçtır. Birlik ve beraberlikle bütün, güçlükler aşılır.
  • İş elbirliğiyle olur: Büyük ve önemli işler birlik ve beraberlikle başarılır.
  • İşi çoklukla görmeli, ekmeği çoklukla yemeli: El birliğiyle yapılan işler daha çabuk biter; yemeğini paylaşmak davranışların en güzelidir.
  • Komşu ahret yoldaşı: Komşuluk ilişkilerinin önemini vurgular. İyi komşuluk, hayatın zorluklarında ve sevinçlerinde birlikte olmayı, dayanışmayı ve paylaşmayı gerektirir; bu nedenle komşular, yaşamın her aşamasında hatta sonrasında da yan yana olan dostlardır.
  • Koyun sürüsü yarılmaz: Bir topluluğun bir arada durdukça dağılmayacağını ve güven içinde olacağını anlatır. Birlik bozulmazsa tehlikeler kolay kolay zarar veremez.
  • Nerede birlik, orada dirlik* (Birlik dirliktir / Birlikle olur dirlik): Aralarında duygu, düşünce ve inanç birliği bulunan topluluklar, dirlik ve düzen içinde yaşarlar.
  • Taş taşa söylenir (dayanır): Benzer durumda olanların birbirlerini daha iyi anladığını ifade eder. Bu, insanların kendi deneyimlerinden veya benzer koşullardan kaynaklanan anlayış ve dayanışma ile zorlukları birlikte aşabileceğini belirtir.
  • Tek koyundan sürü olmaz: Bir kişinin veya bir şeyin tek başına büyük bir bütün oluşturamayacağını anlatır. Birlik ve çoğulluk olmadan topluluk da olmaz.
  • Sürüden ayrılanı kurt kapar (Sürüden ayrılan koyunu/kuzuyu kurt kapar)*: Ancak topluluğun yardımıyla ve birlikte yapılabilen bir işten ayrılanların zarar görebileceğini anlatır.
  • Yalnız elin avazı (şamatası) çıkmaz (olmaz): Tek başına yapılan işlerin etkili olamayacağını ve başarıya ulaşmak için birlikte hareket etmenin gerektiğini ifade eder. Bir kişinin çabasıyla büyük işler yapılamaz, destek ve dayanışma önemlidir.
  • Yalnız kuş yuva yapmaz: Bir kuşun yalnız başına yuva yapamayacağını, çiftleşme ve bir eşin gerekliliğini vurgular. Bazı şeylerin tamamlanması veya başarıya ulaşması için gerekli olan eşliliği ve işbirliğini ifade eder.
  • Yalnız taş duvar olmaz: İnsan, yaşamını sürdürmek, ihtiyaçlarını karşılamak için başkalarıyla dayanışma içinde olmak zorundadır.
  • Yalnız yapılan iş, yağmursuz gök gürültüsü: İş birliği ve dayanışmanın önemini vurgulayarak, birlikte yapılan çalışmaların daha sağlam ve kalıcı sonuçlar doğuracağını belirtir.
  • Yalnızlık, Allah'a mahsustur (yaraşır): İnsan tek başına değil ancak toplumsal dayanışma ve iş bölümü içinde rahat ve huzurlu yaşayabilir.