Kurnaz ne demektir? Kurnazlık ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: 24 Eylül 2025 Soru/Yorum: 0
Kurnazlık düşünen ve kurnazca bakan bir genç
Kurnaz

Başkalarını kandırmasını ve işini yürütmesini bilen, şu ya da bu biçimde amacına erişmesini beceren: Kurnazdır, şeytanî bir zekâsı vardır. Kimi neyle nasıl kandıracağını, kime yumuşak, kime sert davranacağını çok iyi bilir. (S. Suruç)

  • Kurnazca: Kandırarak, aldatarak, kurnaz davranışlarla: Sizi dünyaya bağlayan, şeytanın kurnazca düşünüp sımsıkı ördüğü ağlar.
  • Kurnazlık: Kurnaz olma durumu ya da kurnazca iş: Hırsızların liderleri yeni bir kurnazlık peşindeydi.

Kurnazlık ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "kurnaz" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Anasının gözü: (argo) Pek kurnaz, becerikli, hinoğluhin: "Bunlar ne anasının gözüdür. Adamın donunu bile alırlar bacağından." (R. Güngör)
  • Aşağıdan (Alttan) güreşmek: Sertlikle elde edilemeyen bir işi tatlı bir dil ve kurnazlıkla elde etmek: Öyle çaktırmadan, alttan güreşip, muhalefet yaparmış gibi görünüp de, yine muhalefet yapmayacaksın. (A. Nesin)
  • Bildiğini yedi mahalle bilmez: Bir kimsenin çok kurnaz, çokbilmiş olduğunu anlatan bir söz: "Ufak tefek olduğuna bakmayın, bildiğini yedi mahalle bilmez." (H. F. Gözler)
  • Dümen kullanmak: (argo) Bir işi iyi ve kurnazca yönetmek: Orada akaryakıt istasyonu açabilmek için kaç tane dümen kullandı. (B. Sezgin)
  • Fıldır fıldır bakmak: Zekice, kurnazca, hiçbir şeyi kaçırmadan bakmak: Hasibe Saliha Hanımın ihtiyarlık çağında da hiç bir şeyi kaçırmayan, fıldır fıldır bakan gözleri hakiki vaziyeti bir kapı aralığından görüp keşfetmiş bulunuyordu. (İlgili cümle kaynağı: N. S. Örik)
  • Gözleri velfecri okumak: Gözlerinden kurnaz, şeytanca bir zeka belli olmak: Azametli favorileriyle İngilizler, beyaz etekli ve süslü ayakkabılarıyla birkaç Yunan askeri, yeşilli kırmızılı saten gömleğiyle sofranın başına çöreklenmiş şişman Ermeni ve avanesi, her yeri kendilerinin sanarak bağıra çağıra yemeklerini yiyen bizim Fransızlar, gözleri velfecri okuyan Napolili tüccarlar, aynı kamarayı paylaştığımız tekinsiz Sicilyalılar ve uzakta ağırbaşlı bir ifadeyle yemeklerini yiyen Türkler... (M. Gülsoy)
  • Külahını ters giydirmek: Karşısındaki kurnaz olsa dahi onu bile aldatacak kadar kurnaz olmak, pabucunu ters giydirmek: Her tarakta bezi olan bir üçkağıtçı ki, şeytana külahını ters giydiren cinsten. Adına Suratsız Todori derler. buralarda bulunduğuna göre, vardır bir bildiği. (Y. Bahadıroğlu)
  • (birine) Oyun etmek: Kurnazlıkla birini aldatmak: Nefsin sana bir oyun etti, yine günahları işletti. (M. E. Coşan)
  • (biri başkasını) Suya götürüp susuz getirmek: Ondan çok daha akıllı, deneyimli, kurnaz olmak: Tilkinin hınzır bir zekâsı vardır. Suya götürüp susuz getirir, zaaflarımızı kullanmayı iyi bilir, hilenin efendisidir. (M. Ö. Sezer)
  • Şeytana külahını ters giydirmek: Çok kurnaz olmak: Bu Kırmızı Firuz denen sansar, şeytana bile külahını ters giydirirdi vesselam. (M. Anıl)
  • Şeytana pabucunu ters giydirmek: Çok kurnaz olmak: İngilizler, şeytana pabucunu ters giydirir derler. (M. Işık)
  • Şeytanın yattığı yeri bilmek: Bilinmesi ve hatırlanması güç şeyleri bilmek, çok kurnaz ve açıkgöz olmak: Onlar şeytanın yattığı yeri bile bulurlar. Tilki gibi kurnazdırlar. (H. Erdem)
  • Tilki: (mecazi) Çok kurnaz ve hilekar kimse: Tilki tilkidir ve tilkilik yapmaya devam edecektir... (S. Ustaosmanoğlu). O tilkinin biridir; hem de ne tilki.
  • Tilki gibi: Kurnaz kimse: Düşmana karşı yerine göre kurt gibi güçlü, ayı gibi acımasız, tilki gibi hile bilir, aygır gibi öç güder, kinci, ısrarlı, saksağandan da ihtiyatlı ve kaya kuzgunu gibi gözü uzaklara çevrili olmalıdır. (A. Kabaklı)
  • Tilki masalı okumak: Bir kimseyi kandırmaya çalışmak: Bana gerçekleri söylemek yerine yine tilki masalı okuyarak beni kandırmaya çalışıyorsun. (derleme cümle)
  • Tilkilik: Kurnazlık, hilekârlık, kurnazca davranış: Vardır bir tilkilik kafanda sabahın bu saatinde geldiğine göre... (A. F. Gürses). Ticaret dünyası bin türlü tilkilik ile dolu. (A. Atalay)
  • Yumurtaya kulp takmak: Kurnazca her şeye bahane bulmak, akla gelmeyecek eleştirilerde bulunmak, bahane bulmakta usta olmak: Kayseri'nin kızları yumurtaya kulp takar. (S. Emir)

Kurnazlık ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "kurnaz" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Kurnaz kedi pençesini göstermez: Kurnaz kişi mücadeleye girdiği zaman rakibine ne ile saldıracağını belli etmez.
  • Ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz*: O işini bilir, davranışlarına hiçbir şey engel olamaz: "Canım erkek kısmı komşum, ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz." (Füruzan). Kız, ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz kurnazlardan. Şehzadenin bütün sorduklarına allem eder, kallem eder, oyalayıcı cevaplar verir...
  • Akıllı bilgi bilir, kurnaz ortamı bilir: Akıllı kişinin ilim ve hakikati öğrenmeye yöneldiğini anlatır. Kurnaz olan ise sadece bulunduğu ortamdan fayda sağlamaya çalışır.
  • Akıllı, sözünü akılsıza söyletir*: Başkası adına konuşmak, insanın başını derde sokar. Açıkgöz, kurnaz insanlar işlerini yürütmek için, bilgisiz saf kimseleri kullanırlar.
  • Aklı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal: Dış görünüşün akıl ve zekâ için bir gösterge olmadığını ifade eder. Akılsız kişi, ne kadar olgun veya saygın görünse de hilekâr ve kurnaz kişiler tarafından kolayca kandırılır.
  • Al (aldatma) ile aslan tutulur, güç ile sıçan/gücüğen tutulmaz (Al aslan tutar, güç sıçan tutmaz): İnsan kurnazlıkla başarılması güç olan işleri başarabilir. Kurnazlık isteyen işler kaba kuvvetle başarılamaz.
  • Aslan mert olur, kaplan hilekar: Aslanın doğrudan ve cesur bir şekilde hareket ettiğini, kaplanın ise bazen hile veya kurnazlığa başvurabileceğini ifade eder. Bu atasözü genellikle insan karakterlerini tanımlarken kullanılır; birinin doğrudan ve dürüst, diğerinin ise bazen dolambaçlı veya hileli yollarla hedefine ulaşmaya çalıştığını anlatır.
  • Aslan yatağında tilki nice kuyruk sallar: Akılı, kurnaz kimseler kendisinden güçlü kimselerin elinden kurnazlığı sayesinde kolayca kurtulur hatta onlarla dalga bile geçerler.
  • Aslanlar kazanır, tilkiler yer: Güçlü kuvvetli kimseler güçleri sayesinde istediklerini elde eder, fakat çevrelerinde açık göz, kurnaz kimseler varsa elde ettiklerini onlara kaptırır.
  • Avcı kediye kurnaz fare: Güçlü kişi veya tehlikeli bir durum karışında bile zeki veya kurnaz birinin bir avantaj elde edebileceğini ifade eder.
  • Avcı tavşana "Bir kürk vereyim" demiş, tavşan "Postumu soyma da senin kürkünden vazgeçtim" demiş: Kurnaz kişilerin önce dostça yaklaşarak karşısındakini kandırmaya çalıştığını, ancak karşısındaki kişi bu tuzağı fark ettiğinde kandırmanın zorlaştığını ifade eder. Yani, deneyimli ve uyanık bir kişi, kendisine zarar vermek isteyenlerin niyetlerini anlayarak bu tür tuzaklara düşmez.
  • Ayyar tilki art ayağından tutulur*: İşini hile ile yürüten kimse sonunda yakayı ele verir (ayyar: dolandırıcı).
  • Beni tilki yiyeceğine aslan yesin: Kişi, kurnaz, aldatıcı kimselere yenik düşmektense, güçlü ve olgun kimselere mağlup olmayı tercih eder.
  • Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, sonunda yakalanır/üçüncüsünde ele girer: Kurnaz kimse bir gün mutlaka yakayı ele verir; yaptığı hileler ortaya çıkar.
  • Deli kazanmış, akıllı yemiş: Bir insan çok varlıklı olsa bile akıllı ve uyanık biri değilse onun malı en çok kurnaz, açıkgöz kişilere yarar.
  • Delinin çalıştığı akıllı içindir: Akılsız ve saf kişiler çoğu zaman kazandıklarını çoğu kez kurnaz, açıkgöz kimselere kaptırırlar.
  • Ecinniye külahı ters giydirir (Şeytana çarığı ters giydirir, ecinniye külahı): Kurnaz ve hilekâr insanların başkalarını kolayca kandırabileceğini ifade eder. Zeki ve açıkgöz kişiler, saf veya dikkatsiz olanları aldatmada ustadır.
  • El, adamı sulu dereye götürür de susuz getirir: Çevremizde, her türlü kurnazlığı, hileyi yapabilecek insanlar olabilir. Yabancı kimselere, tanımadığımız insanlara karşı temkinli olmalıyız.
  • Ev sahibi kurnazdır, pastırmayı ince doğrar; misafir daha kurnazdır ikişer ikişer yutar: Bazen masraftan kaçınmanın istenen sonucu vermeyeceğini anlatır (?). İnsanların çıkar söz konusu olduğunda daha kurnaz davranabileceğini vurgular.
  • Fettan insanın sözünden ziyade gözüne bakmalı: Kurnaz, sinsi kimseler kendilerini konuşmalarıyla dürüst göstermeye çalışır. Fakat bakışlarından niyetlerinin ne olduğunu anlamak mümkündür.
  • İki cambaz bir ipte oynamaz* (Bir ipte iki cambaz oynamaz): İki hilekâr ya da kurnaz bir yerde barınamaz. İkisi de birbirini aldatmaya kalkar ve aralarında sorun çıkar.
  • İpe un serdi kurnaz: Açıkgöz, kurnaz ve cimri kimseler kendilerinden bir şey istendiğinde vermek istemiyorlarsa ne yapar eder vermemek için bir bahane bulurlar.
  • Kadın şeytana pabuç diker: Kurnaz, akıllı kadının yapamayacağı şey yoktur.
  • Kadının fendi erkeği yendi*: Kadınlar, erkeklerden daha kurnazdırlar. Türlü türlü oyunlarla erkekleri kandırırlar.
  • Karda gezer de izini belli etmez: Bazı insanlar o kadar kurnaz ve çeviktir ki, yaptıkları işi çoğu zaman kimseye sezdirmezler.
  • Kayseriliye eşek boyamasını öğretir: Bazı kimseler öylesine kurnaz olurlar ki en akıllıyım diyen kişileri bile kolayca alt edebilirler.
  • Kedi gibi nereden atsan dört ayak üstüne düşer: Kurnaz kişi yaptığı işten mutlaka elde edilebilecek en iyi sonucu elde eder.
  • Kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır: Kurnaz, uyanık kimseler, kimden faydalanacaksa davranışlarını ve düşüncelerini ona göre uydurur.
  • Kurdu kurt ile avlamalıdır: Saldırgan, güçlü ve kurnaz kişiye onun ayarında bir rakip bularak karşı koyulmalıdır.
  • Kurdun adı yaman çıkmış, tilki (tilkicik var) vardır baş keser*: Öyle sinsi ve kurnaz kimseler vardır ki, adı zalime çıkmış nicelerine taş çıkartırlar.
  • Kurt kurt masalı, tilki de tilki masalı okur: Her kişi kendi karakterine, niyetine ve çıkarına uygun şeylerle meşgul olur ve ona göre davranış geliştirir. Kurnaz olan kurnazlığa, çıkarcı olan çıkarına uygun yolu seçer.
  • Kurt kuzuyu haber vererek yemez: Açıkgöz, kurnaz kimseler, kandıracakları kimseleri şüphelendirecek davranışlardan sakınırlar.
  • Maymun yoğurdu yemiş, artığını ayının yüzüne sürmüş: Kurnaz kişilerin, kendi hatalarını veya suçlarını, saf veya dikkatsiz birinin üzerine yıkmayı bildiğini ifade eder. Bu, suçu başkalarına atarak sorumluluktan kaçınma becerisini anlatır.
  • Şeytan ile yemek yiyenin kaşığı uzun olmalı: Açıkgöz, kurnaz kimselerle iş yapan kimseler uyanık ve dikkatli olmalıdır.
  • Şeytana "Kül yer misin?" demişler, "Yağlısı varsa" demiş: Kurnaz, sahtekar kimseler çıkarı olmayan işlere yanaşmazlar.
  • Şeytana uyup yolundan kalma, her yüze güleni dost olur sanma: Kurnaz, sahtekar kişiler kandıracakları kimseye önce dostça yaklaşırlar. Bu yüzden her yüzümüze gülen kişiye güvenip aldanmamalıyız.
  • Şeytanla ceviz (çelik çomak) oynanmaz: Kurnaz, açık göz, sahtekar kişilerle ortak iş yapılmaz.
  • Şeytanla kabak ekenin kabak başına patlar*: Kurnaz ve hileci kimse ile ortaklık eden kişi hilenin en büyük kurbanı olur.
  • Şeytanla ortak buğday eken samanını alır*: Ortağı kurnaz, düzenbaz olanın eline kârdan bir şey geçmez.
  • Tilki bağlar, çakal çözer (Çözen tilki, bağlayan tilki): Bir kurnazın veya zeki birinin yarattığı karmaşıklığı veya sorunu, başka bir kurnaz kişinin çözebileceğini ifade eder.
  • Tilki demiş ki "Benim için demem, amma üzümsüz bağın kütüğü kurusun": Fesat kimseler birisinin kötülüğünü istediği zaman kendilerini haklı göstermek için bunu başkalarının çıkarı için istediğini söylerler.
  • Tilki ne kadar çevik ise (de) bir gün boğazı ele verir: Kişi ne kadar kurnaz olursa olsun, açgözlülüğü yüzünden bir gün foyası meydana çıkar.
  • Tilki tilkiye buyurur, tilki de kuyruğuna: Tembel ve kurnaz insanlar kendilerine veriler bir işi yapmayıp başkasına verirler, o kişi de tembel ise bir başkasına verir.
  • Tilki yatağını bilir: "İşinin erbabı işi nasıl yapacağını iyi bilir" anlamına gelen bir atasözü.
  • Tilkinin dönüp (gezip) dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır*: İnsan ne kadar kurnaz olursa olsun eninde sonunda kendini layık olduğu yerde bulur.
  • Tilkinin kulağı avcı sesindedir: Tedbirli ve kurnaz kişilerin tehlikeyi önceden sezerek dikkatli davrandıklarını ifade eder. Hayatta kalmak veya zarar görmemek için insanın çevresine duyarlı olması gerekir.
  • Yatma tilki önünde ko aslan yesin seni: Kurnaz, açgözlü kimseler, güçlü, kudretli kimselerden daha tehlikelidirler.
  • Yavuz hırsız ev sahibini bastırır: Kurnaz ve açıkgöz kişi hata yapsa bile kendini suçsuz göstermeyi başarır.
  • Yolcu için yol mu yok, kurnaz için söz mü yok: Bir kişinin kendi amacına ulaşmak için gerekli araçları ve imkanları bulabileceğini ifade eder. Yani, yolcu yolda bir yol bulur, kurnaz kişi ise konuşma ve taktikler yoluyla istediği sonucu elde edebilir.
  • Zeyrek kuş iki ayağından tutulur: İşini hileyle, kurnazlıkla yürüten kişi, bu türlü davranmayanlardan daha kötü biçimde yakayı ele verir.