|
Metal havan |
- İçinde bir şey dövüp ufalamaya yarayan, tahta, taş, maden ya da plastikten yapılan kap: Eskiden inci tanelerini havanda döverek toz haline getirirler, sonra onu sürme şeklinde göze çekerlermiş. (H. Top)
- Eskiden bir çeşit tütün kıyma makinesi.
- (askeri terim) Piyade birliklerince ağızdan doldurularak dikey olarak kullanılan; hedefi direkt olarak karşısından değil, dikey olarak havadan düşmesiyle vuran hafif bir top çeşidi: Kullanılması belli matematiksel hesaplara bağlı havan toplarını, ancak teknik bilgi sahibi tecrübeli topçular kullanabilmekteydi. Genellikle görünmeyen hedeflere atış yapıldığından dolayı, atılacak noktaya göre açının çok iyi ayarlanması gerekmekteydi. (S. Aydüz)
|
Ahşap havan |
- Havaneli: Havanda bir şeyi dövmeye yarayan küçük tokmak: Havan, havanelsiz veya döğeçsiz, elbette ki olamazdı. Havaneli ile havan, birbirini tamamlayan iki âlettir. (Kültür Bakanlığı, 1991)
Havan ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "havan" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
|
Havan topu |
- Havan dövücünün hınk deyicisi: Bir işi yapmakta olana yardım edecek ve yüreklendirecek gücü olmamasına karşın, öyle görünüp yardakçılık eden kimse.
- Havanda su dövmek: Boş sorunlarla uğraşmak, boşuna uğraşmak: Senin yaptığına havanda su dövmek derler, bırak artık şu işle uğraşmayı. (İlgili cümle kaynağı: Y. Mert)
Soru/Yorum Gönder