Hem ne demektir? Hem sözcüğü ile başlayan deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
  1. Birden çok eylem ya da şeyin, ayrıca bunlara karşıt olanların da birlikte bulunduğunu göstermek üzere onları anlatan sözcüklerin başına getirilir: Acı tatlı, Allah ne verdiyse, hem yer hem konuşuruz (A. K. Tecer). Hem yaramaz, hem çalışkan.
  2. Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak ya da anlamı kuvvetlendirmek için "bir de", "şu da var ki", "zaten" anlamında kullanılır: Hem çocuklar üç günde tepeme binerler (S. Faik). Hem ne gerek var?
  3. İkincisi birincisinin açıklaması niteliğinde olan iki cümleyi birbirine bağlar: Yanlış, hem çok yanlış. Sıcak, hem de nasıl sıcak.
  4. (önek olarak) Türkçedeki "-daş" ekinde olduğu gibi beraberlik ve ortaklaşalık anlamı olan sıfatlar kurmak için kullanılır: Hemfikir. Hemşeri.


  • Hem anam, hem babam: Her şeyim.
  • Hem de nasıl:
    1. Pek çok, üstün derecede: - Bu yemeği sever misin? - Hem de nasıl!
    2. Özene bezene, büyük bir dikkatle: - Vidayı iyice sıkıştırdın mı? - Hem de nasıl!


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "hem" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Hem İsa'yı hem de Musa'yı memnun etmek: (deyiminin anlamı) İstekleri, tutumları birbirine uymayan iki tarafı da desteklemek.
  • Hem kaçar, hem davul çalar: Hem bir işi yapmaktan çekinir gibi hareket eder, hem de onu yapmaktan vazgeçmez.
  • Hem kul hem fodul: Hem iş başaramaz, hem üstünlük taslar.
  • Hem nalına, hem mıhına (bir nalına bir mıhına): Birbirine karşıt iki yanı da, destekleme ya da birbirine karşıt iki yanı da aynı anda hırpalama tutumu.
  • Hem suçlu, hem güçlü: Suçlu olduğu halde suçsuzmuş gibi davranan, üstelik karşısındakini suçlamaya yeltenen.
  • Hem şamdan paklandı, hem pilav yağlandı: Hem bir pürüz giderildi; hem de bu sayede başka bir şeyin değerlenmesi için gerekli olan yerine geldi.
  • Hem ziyaret, hem ticaret: Görüşmeye, ziyaretine gidilen kimsenin yanında bir de yararlı bir iş görme, kazançlı çıkma.
( 0 soru/yorum )