Gurur (I) |
- Kendini beğenme, büyüklenme: Gurur, Arapça kelime anlamıyla "aldanma" demektir. Boş şeylere güvenerek aldanma, böbürlenme, kibir, kurulma, kendini boş yere değerli ve yüksek tutmadır. Gurur, insanın kendisini beğenmesi ve Allah'ın yarattığı şekilden fazla göstermeye çalışması ve kendini başkalarından üstün görmesi olduğu için aynı zamanda gizli bir şirk sayılır. (O. Aslanoğlu)
- Övünme: Milli mücadelenin sonunda milyonlarca şehit evlâdı gibi o da milletinin şeref ve namus mücadelesinden zafer ile çıkmanın gurur ve sevincini yaşadı. (A. Donuk)
- Kurum çalım.
Gurur ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "gurur" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- (Biriyle) Gurur duymak: (deyiminin anlamı) (Biriyle) İftihar etmek, göğsü kabarmak: Gurur duyacağın bir evlat var karşında, diyerek annesinin gönlünü teskin etti. (Ö. F. Reca)
- (Birine) Gurur gelmek: Gururlu olmak, kurumlanmak.
- Gurura kapılmak: Büyüklenmek, gururlanmak: Bakanlardan bilgi alan nüfuzlu bir adam tavırları takınarak budalaca bir gurura kapılıyordu. (E. Zola)
- Gururuna dokunmak: Kişiliği zedelenmek, onuru kırılmak: "Korktun mu" lafı Arslan'ın gururuna dokundu. (R. Fatih)
- Gururunu ayaklar altına almak: Her şeyi göze alıp ödün vermek, ilkelerden vazgeçmek: Tüm gururunu ayaklar altına alırcasına elini uzatarak parayı aldı. (M. Karakuş)
- Gururunu okşamak: Bir kimseye övünç ya da değer vermek: İnsanların kendisine bakması gururunu okşuyordu. (N. Erdoğan)
- Gururunu yenmek: Benliğinin büyüklenme, kendini beğenme eğilimlerinin üstesinden gelmek.
Soru/Yorum Formu
»