( * yaygın bilinen )
- İyilik bilmeyen adam, adam sayılmaz: İyilik yapmayan veya kendine yapılan iyiliğin kıymetini bilmeyen birinin, gerçek anlamda "insan" olarak kabul edilemeyeceğini anlatır.
- İyilik bilmeyen katında, su getirenle sinek sayan birdir (İyilik bilmeyen katında su getiren ile su kabı kıran birdir): Nankör insanların, yapılan iyilikleri fark etmediğini ve değerli olanla değersiz olanı ayırt edemediklerini ifade eder. Bu tür insanlar, kendilerine yapılan büyük bir iyilikle küçük bir kusuru aynı şekilde değerlendirirler, minnettarlık göstermezler.
- İyilik bilmeyenden sakın kendini: İyiliği anlamayan veya değerlendirip karşılık vermeyen kişilerden uzak durulması gerektiğini ifade eder. İyiliği anlamayan insanlar, karşılıklı ilişkilerde sorunlar yaratabilir ve kişiye zarar verebilir.
- İyilik dile komşuna, iyilik gelsin başına: İyilik ve yardımlaşmanın karşılıklı bir döngü olduğunu ve başkalarına yapılan iyiliklerin geri dönüşünün olacağını ifade eder.
- İyilik eden iyilik bulur (görür)*: İyilik eden kimse çevresinde sevilir, sayılır, sırası geldiğinde de, kendisinden iyilik görenler ona iyilik ederler.
- İyilik eden iyilik bulur, kötülük eden kötülük bulur: İyilik eden kimse zamanı geldiğinde, iyilik ettiği kişiden mutlaka bir iyilik görür, kötülük etmişse karşılığını aynı şekilde alır.
- İyilik eden kemlik (kötülük) bulmaz: İyilik yapan kişinin, toplumda olumlu bir etki bırakacağına ve karşılığında da genellikle olumlu davranışlarla karşılaşacağına işaret eder.
- İyilik eden unutmalı, gören yâd etmelidir: İyilik yapan kişi, kendi iyiliklerini mütevazı bir şekilde unutmalı, övünmemeli veya başa kakmamalıdır. Ancak başkalarının yaptığı iyilikleri de unutmamalı hatırlayarak onları takdir etmelidir.
- İyilik et denize at, balık bilmezse halik bilir*: İnsanlar yapılan iyiliğin değerini bilmese bile Allah (c.c.) katında bunun değeri bilinir. Bu nedenle karşılıklı veya karşılıksız iyilik yapılmaya devam edilmelidir (Halik: Yaratan, Yaratıcı).
- İyilik et kele, övünsün (varsın söylesin) ele*: Bir kişiye iyilik ederek onun kusuru düzeltilir, sonra o, bu iyilikten söz etmeyip kendi kusursuzluğuyla övünmeye kalkar.
- İyilik et, kötülük bul: Yapılan bir iyiliğe, kötü bir davranışla karşılık verildiğinde kullanılır.
- İyilik gariptir: İyilik yapan kişilerin veya iyiliklerin, çoğu zaman anlaşılamadığını, bilinemediğini veya hak ettiği değeri görmediğini anlatır.
- İyilik gariptir, sahibini kimse tanımaz:
- İyiliklerin çoğu zaman unutulduğunu veya iyilik yapan kişinin değerinin fark edilmediğini ifade eder.
- İyilik yapan kişinin, yapmış olduğu iyiliği sadece kendisi bilsin diye, sessizce ve gösterişten uzak yaptığını belirtir.
- İyilik gibi âlemde sermaye olmaz: İyilik, insanlık ve toplum için önemli bir değerdir. İnsan ilişkilerini güçlendirmek ve birlikte yaşamı daha destekleyici hale getirmek için yapılır. Maddi kazanç sağlamaz ama insanın karakterini ve ruhunu zenginleştiren bir eylemdir.
- İyilik Hak yanında zayi olmaz: İyilik yapmayı seven dürüst kimseler Allah'ın huzurunda yaptıklarının karşılığını alırlar.
- İyilik iki baştan olur (Mermer iyi taştan, iyilik iki baştan)*: Birbiriyle ilişkileri bulunan iki kişinin iyi geçinebilmeleri için yalnızca birinin iyi olması yetmez.
- İyilik unutulmaz, kemlik yutulmaz: İnsan birinden iyilik görünce bunu unutmamalı, fırsat bulduğunda karşılığını vermelidir. Aynı şekilde kendisine yapan kötülüğü de hoşgörüyle karşılamamalıdır.
- İyilik yap taş altına koy: İyiliklerin karşılık beklemeden ve gizli tutulması gerektiğini, iyiliğin kendi başına bir değer olduğunu ve yapılan iyiliğin er geç takdir edileceğini anlatır.
- İyilik zayi olmaz: Yapılan iyiliğin asla boşa gitmeyeceğini, toplumda olumlu bir iz bırakarak değerinin her zaman korunacağını ifade eder.
- İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı*: (atasözünün anlamı) Herkes iyiliğe iyilikle karşılık verebilir ama kötülüğe iyilikle karşılık vermek ancak olgun ve erdemli kişilerin harcıdır.
- İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı*: İyiliğin değerinin bilinmediğini, iyilik edenlere karşılık kötülük edenlerin daha çok olduğunu anlatır.
- İyiliğe kemlik olagelmiş olagider: Dünyada iyiliğe kötülükle karşılık veren pek çok görgüsüz insan vardır ve var olmaya devam eder.
- İyiliğe kötülük, kör eşeğe samanlık: İnsan kendisine iyilik eden birine, iyilikle karşılık vermese de en azından biraz saygılı davranmalıdır.
- İyiliğe kötülük şer adam işi, iyiliğe iyilik her adam işi, kötülüğe iyilik er adam işi: Görgüsüz ve kötü niyetli kişi iyiliğe kötülükle karşılık verir, gördüğü iyiliğin karşılığını vermeyi herkes ister, kötülük gördüğü halde iyilikle karşılık vermeyi ise ancak olgun ve mert kişiler becerebilirler.
- İyiliğe "nere gidiyorsun" demişler, "kötülüğe" demiş*: İyiliklere çoğu kez kötülükle karşılık verilir.
- İyiliği su ayağında ver, başında dile: (?)
- Ağzına bir zeytin verir, altına (ardına) tulum tutar*: Yaptığı küçük iyiliklere karşılık büyük çıkar bekler.
- Almadan vermek Allah'a mahsustur*: Karşılık beklemeden yardım eden tek varlık Allah'tır. Birisi bize bir iyilik ettiği zaman karşılığında biz de ona iyilik etmek isteriz. Bunda bile bir karşılık söz konusu olur.
- Allah'ın verdiği taşar dökülür, kulun verdiği başa kakılır: Allah'ın cömertliğine kimsenin ulaşması mümkün değildir; insanlar yaptıkları en ufak bir iyiliği bile hatırlatmadan duramazlar.
- Arığa su gelene kadar kurbağanın gözü patlar*: Yapılması geciken iyilikler, bekleyenleri sıkıntı içinde bırakır.
- Başkasına minder atan, kendi altına atar: Başkalarına iyi davranan kişi, kendisi de aynı karşılığı onlardan görür.
- Bir elin verdiğini, öbür elin duymasın: Başkasına yapılan iyilik, yardım gizli yapılırsa makbuldür, birine yardım ederken onu utandıracak davranışlardan da kaçınmalıyız.
- Bir fincan (acı) kahvenin kırk yıl hatırı olur*: Birine küçük de olsa bir iyilik yaparsanız, yıllar sonra o kişiye işiniz düştüğünde yaptığınız iyiliği unutmaz ve onun hatırı için elinden gelen yardımı yapar.
- Cennetin kapısını cömertler açar: İyiliksever, yardımsever insanlar içlerinde kötülük taşımazlar ve Allah'ın sevdiği kullarındandır.
- Et iyiliği, bul kemliği: Bazı nankör kişiler, kendilerine yapılan iyilik karşısında bile kötülük düşünmekten çekinmezler.
- Ettiği hayır ürküttüğü kurbağaya değmez: Yapılan iyiliğin ya da harcanan emeğin, yol açtığı zarara veya sıkıntıya değmediğini ifade eder. Yani, sonuçta elde edilen yarar, uğruna feda edilenlere oranla çok önemsizdir.
- Fena insandan ne iyilik beklersin: Kötü kalpli kişilerden yararlı bir davranış beklenmez.
- Garibe bir selam bin altın değer*: Yabancı yerde tek başına kalan kimseye karşı gösterilecek küçük bir ilgi, en büyük iyilik yerine geçer.
- Gavura iyilik, şeytana kandil yakmak gibidir: Kötü niyetli veya nankör birine yapılan iyiliğin, boşuna harcanmış bir emek olduğunu ifade eder. Bu tür insanlara iyilik yapmak, hiçbir fayda sağlamaz ve hatta zarara yol açabilir.
- İki elin vergisi gönlün sevgisi: İnsana yardım etmenin verdiği iç huzurunu belirtmek için kullanılır.
- İnsana çok iyilik yaramaz: Bazı insanlara fazla iyilik yaparsan buna alışır ve her zaman beklerler. İsteği yerine getirilmediği zaman da saygısızca davranışlarda bulunabilirler.
- İnsanoğlu çiğ süt emmiş*: İnsanların bazen kötü yanları ortaya çıkar, iyilik gördükleri kimselere bile zarar verirler.
- İnsanoğluna iyilik yarasa idi sarı öküze bıçak olmazdı: İyilik yapmanın her zaman olumlu sonuçlanmadığını, bazen karşılıksız kalabileceğini veya zarar getirebileceğini ifade eder. İyilik yapılan kişi nankörlük yapabilir veya iyiliğe layık olmayabilir.
- Kanı kanla yumazlar, kanı suyla yurlar*: Kötülük, kötülük yapılarak düzeltilmez ancak iyilik yapılarak ortadan kaldırılır.
- Kişi ne yaparsa kendine yapar (Kişi ettiğini bulur)*: İyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük bulur.
- Köpek sahibini tanır: Kişi kendisine iyilik edenleri unutmaz.
- Kötüden iyilik beklenmez: Kötü niyetli veya zarar verici birinden iyilik beklememesi gerektiğini vurgular.
- Kötülük eden iyilik beklememelidir: Kötü davranışlarda bulunan kişilerin, karşılığında iyilik veya olumlu bir şey beklememesi gerektiğini ifade eder. Kötü davranışların karşılığında iyilik görmeyi ummak gerçekçi değildir.
- Kötülük kalır, iyilik unutulur: Kötü davranışların ve hataların uzun süre akılda kalacağını, buna karşın yapılan iyiliklerin genellikle unutulacağını ifade eder. Kötü anılar ve davranışlar daha kalıcı izler bırakır, iyilikler ise çabuk unutulabilir.
- Kötüye iyilik etmek, iyiye kötülük etmek gibidir: Suçsuz, günahsız kimselere kötülük etmek nasıl doğru bir davranış değilse, kötü huylu, iyiliğin değerini bilmeyen kimselere de iyilik etmek doğru değildir.
- Kötüye yapılan iyilikten köpeğe atılan kemik daha hayırlıdır: İçi kötülük dolu insana ne kadar iyilik yaparsan yap kıymetini bilmez, yine huyunu değiştirmez. Oysa köpeğe bir kemik verdiğin zaman sadakatle karşılık verir.
- Namert yaptığı iyiliği başa kakar: Bir insan gerçekten iyilik yapmış olsa bile, bu iyiliği sürekli olarak başkalarına hatırlatıp övünüyorsa, aslında iyiliği kendi çıkarları için kullanıyor demektir (?).
- Ne verirsen elinle o gider seninle*: İnsanın bu dünyada yaptığı bir iyiliğin ahirette karşılığını göreceği düşünülür.
- Sana kötülük edene sen iyilik et: Sana kötülük edene sen iyi davran ki utansın, o kötülüğü bir daha yapmasın.
- Taş atana sen ekmek at (Taşla gelene aşla çık / Sana taş atana sen aşla dokun): Biri sana kötülük yapmaya kalktığı zaman sen ona sevgi göster, yumuşak davran ve iyilikle karşılık ver; o da utanır bu niyetinden vazgeçer.
- Tuz ekmek hakkını bilmeyen kör olur*: İyiliğini gördüğü, ekmeğini yediği kimseye karşı saygısızlık ve hainlik eden kişinin sonu iyi olmaz.
- Yük altında eşek kalır*: İnsan olan, bir kimseden gördüğü iyiliğin altında kalmaz.
Bakınız:
İyi ile ilgili atasözleri
İyi ile ilgili deyimler
İyilik ile ilgili deyimler
Soru ve Yorumlar: 34
Soru/Yorum Formu
»