- Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum.
- Kanı, kanış, inanç, düşünce.
- Kanaat etmek: Yetinmek.
- Kanaat notu: Öğretmenin, gözlemine dayanarak öğrenciye verdiği not.
İlgili deyimler
İçinde "kanaat" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Kanaat beslemek: Ummak, inancında olmak.
- Kanaat getirmek: (deyiminin anlamı) Kanmak, inanmak, aklı yatmak.
- Kanaat sahibi: Elindekilerle yetinen, açgözlülük yapmayan.
- Kanaat uyandırmak: İzlenim bırakmak.
- Kanaatinde olmak: İnancında ya da görüşünde olmak.
İlgili atasözleri
İçinde "kanaat" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Kanaat gibi devlet olmaz: (atasözünün anlamı) Gereksinmeleri için çok şey istemeyen, elindekiyle yetinmesini bilen kişi mutlu olur.