![]() |
Kavga |
- Düşmanca davranış ya da sözlerle ortaya çıkan tartışma ya da dövüş: Babamla aramızdaki ilk kavga bu yüzden koptu. (N. Cumalı)
- Eskiden "savaş" anlamında kullanılırdı.
- Bir dava uğruna yapılan savaşım, uğraş: İşte bu da hala hasretini çektiğimiz, hala kavgasını yaptığımız insan hakları. (Y. Z. Ortaç)
- Kavga etmek: Birbiriyle atışmak, dövüşmek.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "kavga" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Kavga bizim yorganın başına imiş: Başkalarının düzme bir sorunu sonunda zarar gören biz olduk.
- Kavga çıkarmak: Kavgaya yol açmak.
- Kavga kaşağısı: Ara bozup kavga çıkartan, kavgaya neden olan.
- Kavgaya kaşınmak: Kavga çıkarmaya çalışmak, kavga etmek istemek.
- Kavgaya tutuşmak: Kavga etmeye başlamak.
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kavga" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Kavga sen ben demekle çıkar: Sen ben çekişmesi, sonunda kavgaya dönüşür.
- Kavgada kılıç ödünç verilmez: Kişi, silahını başkasına verip kendisini savunmasız bırakamaz.
- Kavgada yumruk sayılmaz: Savaşı kazanmak, sonuca varmak için gerekenler eksiksiz yerine getirilir.
- Kavganın iyisi olmaz: Sonucu zarar veren olayların hoşa gideni yoktur.
- Kavganın sonu dayak: Dayak kavganın kaçınılmaz sonucudur.
Soru/Yorum Gönder