- Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd.
Mevzuyla ilgili şu hususun hatırda tutulması gerektiğine inanıyorum: En güzel ve en dokunaklı ses Allah'a yakaran her insanın kendi sesidir. (İlgili cümle kaynağı: Osman Şimşek) - Gönül, kalp.
Bir hatır için bin hatır kırılmaz. - Birine karşı duyulan saygı, sevgi.
Evet, Allah ve Resûlünün hatır ve muhabbeti, her hatır ve muhabbetin üstündedir. (Salih Suruç) - Durum, keyif, hal.
Selamlaşıp hal hatır sordular.
- Hatır bonosu (senedi): Ticari bir işlem karşılığı olmaksızın düzenlenmiş, ödeyici durumundaki kişinin, aslında gerçekten borçlu olmadan ödeme riskini üstlendiği bono.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "hatır" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Hatır belası: Sevgi, saygı gösterilen birinin gönlü olsun diye katlanılan sıkıntı.
- Hatır gönül bilmemek (saymamak, tanımamak):
- Saygı duyduğu kimsenin gücenmesini bile göze alarak doğru bildiğini yapmak.
- Gereksiz yere gönül kırma alışkanlığında olmak.
- Hatır için: Gerektiği için değil, birini hoşnut etmek için.
- Hatır sormak: "Nasılsınız?", "iyi misiniz?" gibi sözlerle birine ilgi göstermek.
- Hatıra dokunmak: Gücenip üzülmesine neden olmak.
- Hatıra (ve hayale) gelmemek: Olacağını hiç düşünmemek.
- Hatırı için: Yüzünden, nedeniyle. Bunca yorgunluğa arkadaşımın hatırı için katlanıyorum.
- (Birinin) Hatırı kalmak: Gücenmek, kırılmak.
- Hatırı sayılır:
- Oldukça çok.
- Önemli.
- Hatırına bir şey gelmesin: Kötü niyetime verme, uygunsuz bir şey düşündüğümü sanma.
- Hatırına gelmek: Hatırlamak, aklına gelmek.
- (Birinin) Hatırından çıkmamak: Sevip saydığı birinin isteğini yerine getirmeyi reddedememek, gönlünü kırmaktan çekinmek.
- Hatırından (ve hayalinden) geçmemek: Akla hiç gelmemek, hiçbir şekilde düşünmemek.
- Hatırını hoş etmek: Sevindirmek.
- (Birinin) Hatırını kırmak: Gönlünün kırılmasına, gücenmesine yol açacak davranışta bulunmak.
- (Birinin) Hatırını saymak: Gerekli saygıyı göstermek.
İlgili atasözü
İçinde "hatır" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Hatır için çiğ tavuk bile yenir: (atasözünün anlamı) İnsan birini gücendirmemek ya da sevdiklerini mutlu etmek için, yapılması güç olan şeyleri bile yapmalıdır.