İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "kara" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Kara ağızlı: Uğursuz.
- Kara bahtlı: Şanssız, kısmetsiz, talihsiz.
- Kara bela:
- Büyük sıkıntı ve güçlük.
- (şaka) Esmer.
- Kara cahil: Hiç bilgisi olmayan, çok cahil.
- Kara cehennem: Yüzü gülmez, asık suratlı esmer.
- Kara cümle: (şaka) Aritmetikte dört işlem.
- Kara çalı: İki kişinin arasına girip aralarını bozan kimse.
- (Birine) Kara çalmak (sürmek): İftira etmek, lekelemek.
- Kara damaklı: İnatçı, aksi.
- Kara gün: Üzüntülü, sıkıntılı zaman: Kara gündür gelir geçer / Gamlanma gönül gamlanma (Karacaoğlan)
- Kara gün dostu: Sıkıntılı günlerde de dostluğunu sürdüren ve yardımcı olan kişi.
- Kara günlere kalmak: Bir yıkıma uğramak.
- Kara haber: Ölüm ya da felaket haberi.
- Kara kaplı (defter): Öğretmenin öğrencilere not verdiği defter.
- Kara kaplı kitap: (şaka) Tanık olarak alınan kitap.
- Kara kara düşünmek: Çok üzüntülü düşünceye dalmak; kötümser ve karamsar bir durumda düşünmek.
- Kara kedi geçmek: → Aralarından kara kedi geçmek.
- Kara kuru: Esmer ve zayıf.
- Kara liste: Şu ya da bu kimselerde zararlı diye saptanan ve cezalandırılmaları ya da yok edilmeleri düşünülen kişilerin listesi.
- Kara maşa: Zayıf, esmer, ufak tefek kız ya da kadın.
- Kara oğlan: Esmer genç.
- Kara sürmek (çalmak): (mecazi) Lekelemek, bir kimseyi suçlamak.
- Kara yağız: Karaya yakın koyu esmer.
- Kara yas: Büyük üzüntü.
- Kara yer: Toprak, mezar.
- Kara yüz: Utanç verici, yüz kızartıcı durum.
- Karalar giymek (bağlamak): Yas tutmak.
- Karaları çıkarmak: Yas sona ermek.
- Karası elinde: Başkalarına iftira atmaktan zevk alan, iftiracı.
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kara" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Kara, gözde olsun, yüzde olmasın: İnsan utanılacak durumdan uzak kalmalı.
- Kara gün kararıp kalmaz (durmaz), koç yiğit bunalıp ölmez: İnsanın sıkıntılı günleri sürüp gitmez, arkasından ferah günlerde gelir.
- Kara (kötü) haber tez duyulur: (atasözünün anlamı) Ölüm ya da başka felaketlerle ilgili haberler eşin dostun kulağına çabuk yetişir.
- Karaya (esmere) al bağla, geç karşısına ağla: Esmer insanlara al yani kırmızı giysi hiç yakışmaz.
- Karaya sabun, deliye öğüt neylesin: Bir şey düzelmeyecek durumdaysa düzeltmek için ne yapılsa yararı olmaz.
Ayrıca bkz.: Kara (toprak) ile ilgili deyimler ve anlamları
Soru/Yorum Gönder