Bir şeyi gören, izleyen, şahit olan, gözleyici, gözlemci: Olaya müşahit olsun diye babamı da yanına bizim eve çağırdı. (örnek cümle)
- Sandık müşahidi: Sandık gözlemcisi: Seçimlerde, sandık başı muamelelerini takip etmek üzere siyasi parti ve bağımsız adaylar birer müşahit gönderebilirler ve müşahitler oylarını gözledikleri sandıkta kullanabilirler.
Soru/Yorum Gönder