Şehadet nedir, ne demektir? Şahadet ile ilgili atasözü, deyimler ve anlamları

Şehadet parmağı
(Kelime-i Şahadet getirirken Allah'ın birliğini ve O'na hitaben söylendiğini göstermek için kaldırılır)

1. Tanıklık, şahitlik: Çünkü o daha işin başında nikah kıyarken, "Allah'ın emri, Peygamberi kavli, imamımızın içtihadı, hazır olan şahitlerin şehadeti" ile nikah kıymış, tatlı günde acı günde ve ebedi olarak beraber olmaya çok güçlü söz vermiş... (A. Yüce)
2. Bir şeyin gerçekliğini, doğrulunu tasdik etme: Onlar "Lâ ilâhe illallah" şehadetiyle şâhitlik ettikleri hususu muhafaza ederler... (İsmail Hakkı Bursevi)
3. Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma: Ya Ömer! Sen ne kadar şehadeti istiyor ve arzuluyorsan, en az senin kadar ben de şehadeti arzuluyorum. Bundan dolayı zırhını istemiyorum. (M. E. Yıldırım)

Şehadet ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "şehadet" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

• Şehadet etmek:
  1. Herhangi bir konuda bilinen ve tanık olunan şeyleri olduğu gibi söylemek: Evet zevcenizi boşamışsınız, tam on dört kişi şehadet etti! (F. R. Atay)
  2. Doğruluğunu tasdik etmek: Ben şehadet ederim ki söylediklerin haktır. Selâm sana olsun, ey Allah'ın Rasûlü. (A. Rahman)
• Şehadet getirmek:
  1. Müslüman olmanın ilk koşulu olan Kelime-i Şahadet'i okumak: "Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdûhu ve resûluhu (Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir)".
  2. Müslüman olmak: Parmak kaldırıp şehadet getirdi, Müslüman oldu. (H. İ. Taşkıran)
• Şehadet şerbetini içmek: Şehit düşmek: Ne mutlu ona ki şehadet şerbetini içti (M. Azimli). Allah, din, iman, vatan ve mukaddesat uğrunda şahadet şerbetini içip bu fani âlemden göçenler, Allah katında peygamberlerden sonra en yüksek mertebededirler. (İ. Sarı)
• Şehadette bulunmak: Tanıklık etmek: Behçet Efendinin lehinde şehadette bulundu. Padişah da bu şehadete itibar ile... (S. K. İrtem)

Şehadet ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "şehadet" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

• Yalancının şahadeti tutulmaz: Dürüstlüğüyle tanınmayan bir kimsenin sözlerine güvenilmemesi gerektiğini anlatır. Yalanla tanınmış birinin doğruları bile şüpheyle karşılanır.