![]() |
Uyku |
- İnsan ve hayvanda bitkisel yaşamın sürüp gitmesiyle birlikte dış dünyayla ilginin geçici bir süreyle ve isteyerek kesilmesi durumu; genellikle gözlerin kapanması, vücudun kendisini koyuvermesiyle beliren dinlenme durumu: Derin bir uykuya dalmak. Çocuğun uykusu kaçtı.
- İnsan ve hayvanın bu durumda geçirdiği süre, uyuma süresi: Sekiz saatlik uyku ona yetmiyor.
- Uyuma isteği, uyuma gereksinimi: Uykunuz yoksa biraz daha oturalım.
- Sakinlik, hareketsizlik ve dinlenmeyle geçen süre: Doğa'nın kış uykusuna yatmak üzere olduğunu gösteren gayet açık işaretler var. (K. Çapek)
- (mecazi) Aymazlık, gerçeği görememe, gaflet: "Dünyadan ilişiğini kes, çünkü sen Dünyaya çırılçıplak olarak düştün." Dünya uyku, ahiret uyanıklık, bunların arası ise ölümdür. (İmam-ı Gazali)
- (mecazi) Çevrede olup bitenin farkında olmama: "Oğlum," diyordu Seyfi, "dünyadan haberin yok senin, ayakta uyuyorsun." (K. Öztopçu)
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "uyku" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Uyku bastırmak: Aşırı uyuma isteği duymak, karşı koyamayacak denli uykusu gelmek.
- Uyku çekmek: İyice, derin derin uyumak.
- Uyku durak yok: → Dur durak yok.
- Uyku geldi bedene, ne mutlu kalkıp gidene: (deyiminin anlamı) Ziyaret süresini fazla uzatmayan, zamanında gitmesini bilen ziyaretçiye ne mutlu.
- Uyku gözünden akmak: Uykusu geldiği gözlerinin kapanır gibi olmasından belli olmak.
- Uyku tulumu: Çok uyuyan kimse.
- Uyku tutmamak: Uyuyamamak.
- Uyku vermek: (Bir şey) Uyku getirmek, uyutucu özelliği olmak.
- Uykuda olmak:
- (Bir iş) Yürütülememek, olduğu gibi durmak.
- Hiçbir şeyin ayrımında olmamak.
- Uykusu açılmak (dağılmak): Uykulu durumu geçmek.
- Uykusu başına vurmak:
- Herhangi bir nedenle uykuya yatmadığından sersemlemek.
- Yeterince uyuyamadığından herkese ters davranmak.
- Uykusu bölünmek: Yeterince uyuyamamışken uyanmak ya da uyandırılmak.
- Uykusu gelmek: Uyumak gereğini duymak.
- Uykusu kaçmak:
- Uyumak için yatmışken herhangi bir nedenle uyuyamamak.
- Herhangi bir durumdan kaygılanmak: O günden sonra uykuları kaçtı Mısto ağanın. Ne gündüzler yetti düşünmeye, ne geceler. (İlgili cümle kaynağı: Ö. Polat)
- Uykusunu almak: Yeterince uyumuş olmak.
- Uykusunu haram etmek: Hiç uyutmamak.
- Uykuya dalmak:
- Yorgunluktan ya da uykusuzluktan elinde olmaksızın uyumaya başlamak.
- Çevredeki olay ve kişilerle hiç ilgilenmez olmak.
İlgili atasözü ve anlamı
İçinde "uyku" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Uyku uykunun mayasıdır: (atasözünün anlamı) İnsanın, uyudukça uyuyası gelir.
Soru/Yorum Gönder