![]() |
Çeşitli çalgılar |
- Müzik yapmak amacıyla kullanılan her türlü ses verebilen alet, müzik aygıtı. Eş anlamı enstrüman.
- Çalgı çalma, müzik.
- Çalgıcılardan oluşan müzik takımı (topluluğu), saz takımı.
- (Kimi bölgelerde) Süpürge.
Çalgı ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "çalgı" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Çalgı çalmak: Bir müzik aletini kullanmak: Bilenlerimiz çalgı çalar, şarkı okur, sırası gelince herkes dans ederdi. (N. Osman)
- Çalgı orağı: Ekinleri çabuk biçmek için kullanılan bir tür büyük orak, tırpan.
- Çalgı çağanak (Çalgılı çağanaklı): Çalgılı, neşeli, gürültülü olarak: O gece çalgı çağanak ne güzel eğlenmiştik (H. F. Gözler). Böylesine cümbüşlü, çalgılı çağanaklı bir oyun dizisine yazılacak sonsöz'ün de, o hava içinde, eğlenceli, neşeli, gamsız kasavetsiz bir yazı olması gerekirdi. (C. Kudret)
Çalgı ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "çalgı" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Çalgı, düğün evine yakışır: Düğün gibi coşkulu ve özel bir etkinlik için müzik ve eğlencenin önemini vurgular. Düğünlerde çalgıların bulunması, atmosferin canlanmasına ve davetlilerin eğlenmesine katkıda bulunur.
- Çengi ölüsü çalgı (daire, tef) ile kalkar: Zevk ve sefa içinde yaşamış olan kimse en sıkıntılı günlerinde bile eğlenceden kopamaz.
- Kavgasız ev, çalgısız düğüne benzer: Evliliklerde zaman zaman yaşanan tartışmaların, ilişkideki duygusal derinliği ve samimiyeti artırabileceğini ifade eder. Evlilikteki küçük kavgaların, çiftler arasındaki bağı güçlendiren unsurlar olabileceği düşünülür.
Soru/Yorum Gönder