| 
| Kredi Kartı | 
- Bir bedel (faiz) karşılığında ödünç olarak verilen para: Kredi faizleri yükseldi. (kelime ile ilgili cümle)
 - Borç ödemede güvenilir olma durumu: Piyasada kredisi var.
 - (mecazi) Güven, saygınlık; itibar eş anlamı: Benim yanımda beş paralık kredisi kalmadı.
 
Kredi ile ilgili birleşik fiil ve kelimeler
- (Birine) Kredi açmak:
- Birine, peşin para istemeden belirli bir ölçüye kadar mal vermeyi kabul etmek.
 - Ödünç para vermeyi üstüne almak.
 
 - Kredi almak: Ödünç para almak.
 - Kredi enflasyonu: Bankaların mevduat artışları sonucu gereğinden çok kredi işlemi yapmaları.
 - Kredi kooperatifi: Aracıları ortadan kaldırarak ortaklarına gereksindikleri krediyi doğrudan doğruya, kendi olanaklarıyla sağlamak amacıyla kurulmuş kooperatif.
 - Kredi mektubu: Akreditif.
 - Kredi sınırı (limiti): Bir mali ya da ticari işletmenin alıcısına açtığı kredinin üst sınırı.
 - Kredi vermek: Ödünç para vermek.
 - Kredili satış: Belirli ya da belirsiz bir süre sonunda karşılığının ödenmesi koşuluyla ya da taksitle yapılan satışlar.
 - Kredisi dolmak: Alacak kredisi kalmamak.
 - Kredi Kartı: Bankadan verilen, belli bir faiz karşılığında para kullanılmasını ve alışveriş yapılmasını sağlayan kart.
 
Kredi ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kredi" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Kredisi düşmek: Kendisine duyulan güven, saygınlık yitmek: ... ondan yüzlerini çevirmişler ve bütün dünyada kredisi düşmüştü. (M. Tuncay)
 - Kredisi olmak: Kendisine güven, saygınlık duyulmak: ... anahtarları izinsiz alabilecek kadar kredisi de vardı. (T. Erbak)
 
Soru/Yorum Gönder