Okka nedir ne demektir? Okka ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Ortası delik madeni bir okka
Okka
Okka, eski dönemlerde kullanılan ve yaklaşık 1283 gram ağırlığa eşit olan bir ölçü birimidir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaygın olarak kullanılan bu ağırlık birimi, ticarette ve özellikle pazar alışverişlerinde önemli bir yer tutmuştur. Okka, "dirhem" adı verilen 400 küçük birime bölünerek daha hassas ölçümler yapılmasına olanak sağlardı. Çeşitli malların tartılmasında kullanılan okka, hem pratik bir ölçüm sistemi sunmuş hem de dönemin ticaret anlayışında standartlaşmaya katkıda bulunmuştur. Günümüzde kullanılmasa da tarihsel ve kültürel bir değer taşır. Örnek cümle: On kuruştan aşağı kurtarmaz. Şekerin okkasından haberin var mı senin?


Okka ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "okka" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Okka çekmek:
    1. Hacminden umulmayacak kadar ağır gelmek, ağırlığı beklenmeyecek şekilde 1 okka olmak: Bursa'nın kestanesi / Okka çeker, beş tanesi!
    2. (mecazi) Önemli ve değerli olmak: Okka çeker işler konuşmazdan evvel karşıdaki insanın iyice yüzüne bakmak Veli Koca'nın âdetiydi. (S. Erol)
  • Okka dört yüz dirhem: Konuşulan bir gerçeğin açıklığını ve söz götürmezliğini hatırlatmak için söylenir: Bu tam manasıyla oynak, okka dört yüz dirhem bir zırdeliydi. (O. C. Kaygılı)
  • Okkalı:
    1. Kiloca fazla olan, ağır çeken, ağır gelen: O da Katrancı gibi okkalı mı? Onun kadar değil ama okkalı bir genç. (M. Sertoğlu)
    2. (mecazi) Büyük: Okkalı bir bardak.
    3. (mecazi) Önemli: Bir anlığına, içlenerek baktım Roma hukuku, makro iktisat, farmakolojinin bilmem nesi gibi, başlıkları okkalı kitaplarıyla yan masalara hava yapan kızlara. (A. Tunç)
    4. (mecazi) Ağır, şiddetli: İki kişiden birinin ensesine okkalı bir tokat vurur. (A. Kaya)
  • Okkalı kahve: Kahvesi bol ya da büyük fincanda kahve: Bıyıklı Kâmil Ağa'nın kahvesine girip birer okkalı kahve içmek istemez misiniz? (B. Büyükarkın)
  • Okkanın altına gitmek: Boşu boşuna zarar görmek, haksız yere cezaya uğramak: Mazlumlar, zayıflar okkanın altına gider. Pazusu kuvvetli olan, ağa, zengin; ezebilir. Kendisi Müslümandır, ötekisi de Müslümandır ama yaparlar. (M. E. Coşan)
  • (birini) Altı okka etmek: Birini kollarından ve bacaklarından tutup yukarı kaldırarak sallamak veya götürmek: Arkadaşlarını altı okka edip denize attılar.


Okka ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "okka" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Okka her yerde dört yüz dirhem (Nereye gitsen okka dört yüz dirhem)*: Nereye gitsen gerçek gerçektir.
  • Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını ne sorarsın?: Bazı insanlar alacakları şeyin maddi değeri çok düşük olduğu halde sağlam mı, değil mi diye her tarafını inceler, bu da satıcıyı sinirlendirir.
  • Bir dirhem ana aklı, bir okka imam aklı değer: İmamın öğrettiği sadece dini konularla sınırlıdır. Ana ise, elinden geldiğince çocuğunu her konuda iyi bir insan olarak yetiştirir.
  • Dert okka okka girer de dirhem dirhem çıkar: Dertlerin insana hızla ve yoğun bir şekilde gelip yerleştiğini, ancak bu dertlerden kurtulmanın uzun ve zahmetli bir süreç olduğunu ifade eder. Sıkıntılar kolayca gelir, ama çözülmesi zaman alır.
  • Dostluk okkayla, alışveriş dirhemle*: Dostluğun tartısı olmaz, alışveriş ise ölçüye göre olur.
  • Elmanın okkası bin kuruşa ise yine soy, armudun bini bir paraya ise yine soyma: Elmayı soyarak yemeli, çünkü kabuğunun hazmı güçtür. Armudu soymaya gerek yoktur.
  • Her yerde okka dört yüz dirhem*: Değişmez ölçüler, şaşmaz değerler her yerde aynıdır, yer değişmekle değişmez.
( 0 soru/yorum )