Çatal |
- En az iki kola ayrılmış değnek.
- Yol veya ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrıldığı yer.
- Yemek yerken yiyeceklere batırılarak kullanılan uzun dişli metal araç.
- Dirgen.
- Dokumada atkıları ve düğümleri sıkıştırmaya yarayan 2, 3 veya 5 parmaklı araç.
Çatal ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "çatal" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Çatal görmek: Net görememek, bir şeyi iki görmek: Pencereden gördüğünü çift çatal görüyordu. (M. İlkin)
- Çatal kazık: Sonucu belli olmayan karışık durum: Çatal kazık halinde olduğu için iş yürütülemedi. (M. Z. Pakalın)
- İş çatallanmak: Bir işte güçlükle karşılaşmak, çözüm güçleşmek: ... arzın yaşı ilerledikçe aradaki farkın çoğaldığını göstermesi üzerine mesele değişmiş, iş çatallanmış... (Ankara Üni.)
Çatal ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "çatal" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Çatal kazık yere batmaz (geçmez, çakılmaz): Birden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez.
- Koz çatal olmazsa, taş atmaz (Cevizi çift görmeyince taş atılmaz): İnsan, işine yaramayan bir şey için boşuna çaba harcamaz ve masraf etmez.
Soru/Yorum Gönder