![]() |
Su damlası |
- Bir sıvının küçücük bir yuvarlak durumunda düşen, ayrılan miktarı. İki damla gözyaşı.
- Damla ölçüsüyle kullanılan ilaç. Göz damlası.
- Çok az miktar. Bir damla su verir misiniz?
- (hekimlik) Temel besinlerden herhangi birinin metabolizmasındaki bozukluktan ileri gelen bir beslenme hastalığı.
- (halk dilinde) Kalbe inen felç: Damladan ölmüş diyorlar.
- Dor mimarisinde koni ve gözyaşı biçiminde süsleme.
Damla ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "damla" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- (birine) Damla inmek: Felç olmak: Damla inerek üçüncü günü vefat eyledi. (Mehmet Süreyya Bey)
- Damlaya uğramak: Yüreğine inmek, felç olmak.
- Ağzından bal damlamak (akmak): Çok tatlı konuşmak: Ben hiç unutamıyorum rüya gibiydi. Şiirleri gibi konuşuyordu. Ağzından bal damlıyordu sanki. (G. Tokuz)
- Bardağı taşıran son damla: Fazla ileri giden, insanın sabrını tüketen ölçüsüz davranış, olay ya da söz: Onu bulamayınca ailesine olmadık hakaret ve eziyetlerde bulundu. Bu hareket bardağı taşıran son damlaydı... (S. Yetkin)
- Bir damla: Pek az ya da pek küçük: Bir damla çocuğun yaptığı işlere bak.
- Denizde (Denizden) bir damla: Büyük bir miktarın yanında çok küçük kalan bir parça: Denizden bir damla, güneşten bir zerre miktarınca, Muhammedî ilmin nuruna ve Ahmedî kelâmın sırrına vâris olmak müyesser oldu. (Seyyid Hâşim Baba)
- Kaleminden kan damlamak: (halk dilinde) Yazdığı şeyler pek dokunaklı, cesurca ya da can alıcı özellikte olmak: Ağlamamanın mümkünü yok. Herifin kaleminden kan damlıyor arkadaş. Taş olsa dayanamaz, herif öyle roman yazıyor (A. Nesin). Çok kızmış olacak ki kaleminden kan damlatmış. (Y. Baştunç)
- Yanağından kan damlamak: Çok sağlıklı olduğu benzinden anlaşılmak: "Sağımızdaki, yanağından kan damlayan iri Çerkez'i gösterdim." (Ö. Seyfettin)
- Yüzünden kan damlıyor: Sağlıklı olduğu yüzünün renginden belli: Yüzünden kan damlayan, iri kıyım, yakışıklı bir delikanlıydı Çavuş. (M. Şeyda)
Damla ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "damla" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Damla pıtırtısı, kocakarı homurtusu, alacaklı tıkırtısı dert getirir; yeni gelin fıkırtısı, para şıkırtısı, su şırıltısı ferahlık getirir: Borcu olan, evinde geçimi olmayan kişi sıkıntı ve dert içinde, geliri iyi, mutlu bir evliliği olan kişi ise rahat ve huzurlu bir yaşam sürer.
- Damlacıktan sel olur: Küçük ve önemsiz gibi görünen şeylerin zamanla birikerek büyük sonuçlar doğurabileceğini ifade eder. Sabır ve süreklilikle yapılan birikimler, sonunda büyük bir güce veya etkiye dönüşebilir.
- Damlaya damlaya göl olur (aka aka sel olur)* (Birer birer bin olur, damlaya damlaya göl olur): Küçük birikimlerin zamanla büyük sonuçlar doğuracağını anlatır. Az da olsa sürekli yapılan birikim veya çabalar, zamanla güçlü ve etkili bir duruma dönüşür.
- Akmasa da damlar*: Büyük bir kazanç olmasa bile küçük de olsa bir faydanın sağlanabileceğini ifade eder. Az miktarda gelen yarar da ihtiyaçları karşılamada önemlidir.
- Bardağı taşıran bir damladır: Büyük bir sorun veya patlamanın genellikle öncesinde birikmiş küçük sıkıntıların son bir tetikleyiciyle ortaya çıktığını ifade eder. Ufak gibi görünen bir olay, sabır sınırını aşarak büyük sonuçlara yol açabilir.
- Bir fıçı sirkeden ziyade bir damla bal ile sinek tutulur: Tatlı sözlerin ve nazik davranışların, sertlikten ve öfkeden daha etkili olduğunu ifade eder. İnsanları kazanmanın yolu, nazik ve hoşgörülü olmaktan geçer; kaba davranışlar ise istenilen sonucu vermez.
- Dam dolusu tükenmiş, damlayan tükenmemiş*: Az da olsa sürekli gelir, ne denli çok da olsa, giderek tükenen hazırı yemekten daha iyidir.
- Hıdrellez yağmurunun damlası altın olur: Hıdrellez zamanında yağan yağmurun bereket getireceğine ve bu yağmurun çok değerli olduğuna inanıldığını ifade eder. Bu inanç, Hıdrellez’in doğanın canlandığı bahar mevsimiyle ilişkilendirilmesiyle bağlantılıdır.
- Sinek bir damla pekmeze konar, bir fıçı sirkeye gelmez: İnsanların tatlı ve hoş olan şeylere daha çok ilgi gösterdiklerini, sert ya da tatsız şeylerden ise kaçındıklarını ifade eder. Küçük bir iyilik veya naziklik, büyük bir sertlikten daha etkili ve çekici olur.
- Üstadına eğri bakanın gözlerine kan damlar: Saygı gösterilmesi gereken kişilere karşı gelmenin, sonunda zarar ve pişmanlık getireceğini ifade eder. Özellikle bilgi, deneyim veya yaşça üstün olanlara saygısızlık etmek, insanın kendi huzurunu ve iç dünyasını olumsuz etkiler.
Damla ile ilgili birleşik kelimeler
- Damla cam: Erimiş camın soğuk suya akıtılmasıyla oluşan ince, sivri uçlu, sert cam parçaları.
- Damla damla:
- Damlalar biçiminde: Damla damla su bile kayayı oyar. (H. F. Gözler)
- Azar azar: Yanında damla damla bittiğimi duyarım (F. N. Çamlıbel)
Soru/Yorum Gönder