Buğday ile ilgili atasözleri ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Buğday taneleri üzerindeki buğday başakları
Buğday başak ve taneleri
İçinde "buğday" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Buğday başak verince, orak pahaya çıkar*: Bir şeye gereksinim artınca o şeyin değeri de artar.
  • Buğday ekmeğin yoksa buğday dilin de mi yok?*: (atasözünün anlamı) Görüştüğün kimseyi ağırlayacak durumda olmasan da, tatlı dilinle konuğunu ağırlayabilir, gönlünü hoş edebilirsin.
  • Buğday gösterip arpa satar: Ticarette veya günlük hayatta aldatma ve hile yapmayı alışkanlık haline getiren insanların varlığını ifade eder. Bu tür kişiler, kaliteli veya değerli bir şey vaat ederken, aslında daha düşük kaliteli veya değersiz bir şey sunarlar.
  • Buğday Hicaz'a giderken arpaya ince yufkaya karışma demiş: İnsanların yetenekleri ve yetkileri doğrultusunda hareket etmeleri gerektiğini ifade eder. Herkesin belirli bir yeteneği ve sınırları vardır; bu nedenle, yapabilecekleri işleri bilerek, kendilerine uygun olmayan işlere girmemeleri önemlidir. Bu atasözü, herkesin kendi gücünü ve sınırlarını bilmesi gerektiğini vurgular.
  • Buğday ile koyun, geri yanı oyun*: Çiftçi için buğday ve koyunun önemi büyüktür, başka ürünler onların yanında önemsiz kalır.
  • Buğday mısıra demiş ki: "Aş ol, keş ol, hamur işine karışma": Herkesin kendi işini yapması gerektiğini ve başka işlere karışmaması gerektiğini ifade eder.
  • Buğday yanında acı ot da sulanır: Buğdayın sulandığı yerde acı otun da sulandığını ve dolayısıyla buğdayın büyüdüğü ortamda acı otun da beslendiğini ifade eder. İyi şeylerin yanında olumsuz veya istenmeyen şeylerin de var olabileceğini, aynı şeyden faydalanabileceklerini ve bazen birlikte var olmalarının kaçınılmaz olduğunu vurgular.
  • Buğdayım var deme ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa ermeyince (düşmeyince)*: İnsan, sahiplik koşulları tam oluşmadıkça bir şeye "benimdir" diyemez. Evladının nasıl biri olduğunu da ancak yoksulluğa düşünce anlar.
  • Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır*: İnsanların yoksun kaldıkları şeylere duydukları özlemin, onları olmayacak hayaller ve düşler kurmaya yönlendirdiğini ifade eder. Kişinin eksiklik ve ihtiyaçlarından dolayı gerçekçi olmayan beklentilere kapılmasını anlatır.
  • Arpa buğday aş olur, altın gümüş taş olur (Arpa bulgur aş imiş, altın gümüş taş imiş): Temel ihtiyaçların, lüks ve süsten daha değerli olduğunu ifade eder. Arpa ve buğday, günlük yaşamda insanı doyuran, yaşamsal öneme sahip gıdalardır; altın ve gümüş ise maddi değeri olan ama hayatta kalmak için gerekli olmayan şeylerdir.
  • Arpa eken buğday biçmez* (Arpa ekip buğday bekleme): Kişinin ne ekerse onu biçeceğini, yani yaptığı eylemlerin sonucundan başka bir şey alamayacağını ifade eder. Kişi, doğru ve iyi şeyler yapmadıkça, iyi sonuçlar beklememelidir. Bu atasözü, eylemlerimizle elde edeceğimiz sonuçlar arasındaki doğrudan ilişkiyi vurgular.
  • Arpayı (buğdayı) taşlı yerden, kızı kardeşli yerden: Taşlı tarlanın verimi daha güzel ve bol olurken, erkek kardeşi olan kızın da hem korunmuş hem de ailevi sorumlulukları öğrenmiş olması avantaj sağlar. Bu atasözü, hem tarımda hem de sosyal ilişkilerde doğru seçimler yapmanın getireceği faydaları anlatır.
  • Avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var, buğday unundan keş yapar*: İş bilen kadın, elverişsiz gereçle güzel şeyler meydana getirir, iş bilmeyen kadın ise en iyi gereci kullansa bile bir şey yapamaz.
  • Bir ambar buğdayın örneği bir avuçtur: Bir bütünün küçük bir parçasının genellikle bütün hakkında yeterli bilgi verdiğini ifade eder. Bu atasözü, genellikle bir şeyin büyük bölümünün veya özünün küçük bir kısmıyla anlaşılabileceğini ve değerlendirilebileceğini vurgular.
  • Bir gemi (Bir çuval) buğdayın bir apazdır çeşnisi: Bir işin veya malın en değerli ve önemli kısmının küçük ama gerekli bir şey olduğunu ifade eder. Bir gemi dolusu buğdayın lezzeti ve kalitesi, bir tutam tuz veya baharat gibi küçük bir şeyle tamamlanır. Bu atasözü, bazen küçük ve önemsiz gibi görünen şeylerin, bütünün kalitesini veya değerini belirlemede önemli olduğunu anlatır (apaz: hapaz, avuç).
  • El yahşi biz yaman, el buğday biz saman: "Yabancılar bizden değerli görülüyor, el üstünde tutuluyor" anlamında söylenen bir atasözü.
  • Kıtlık olsa buğday al, avrat ölse kız al:
    1. Kıtlık zamanında buğday almak, yani temel gıda maddesini edinmek hayatta kalmak için önemlidir; eş kaybedildiğinde yeniden evlenmek de sosyal ve ailevi yapıyı sürdürmek için gereklidir.
    2. Erkek karısı öldüğü zaman yeniden evlenmeye karar verirse daha önce evlenmemiş çocuksuz birini ister. Ortada kıtlık söz konusu olduğunda da ucuz ve çok kullanılan tercih edilmelidir.
  • Misafiri horoz olanın, buğday (arpa) kalmaz ambarında: Aç gözlü bir misafirin veya israf derecesindeki misafirperverliğin ev sahibine masraf getireceğini ve evin kaynaklarını tüketeceğini ifade eder.
  • Şeytanla ortak buğday eken samanını alır: Ortağı kurnaz, düzenbaz olanın eline kârdan bir şey geçmez.
( 0 soru/yorum )