Baca |
- Yanma, ısıtma sonucu oluşan gaz ve dumanların dışarı atılmasını sağlayan ve bir hava akımını oluşturarak yanma olayını kolaylaştıran düşey konumlu, maden, kagir ya da betonarme kanal.
- Tepe penceresi.
- Maden ocağı, suyolu, lağım gibi yeraltı yapılarının hava deliği.
- Bir döküm parçasının yüzeyinden dışarıya doğru açılan dar ve uzun hava kabarcığı.
Baca ile ilgili birleşik kelimeler
- Baca ağzı: Bacaların tepesinde, dumanın ve gazın çıkmasına yarayan delik.
- Baca başı (kaşı): Ocakların üstündeki dar ve taş raf.
- Baca çekişi: Baca içinde oluşan eksi basınç nedeniyle gazların yükselmesi.
- Baca deliği: Ocak bacalarının içinde dumanın geçmesi için aşağıdan yukarıya bırakılan boşluk.
- Baca fırıldağı: Bacaların tepesinde rüzgara göre yön değiştiren ve dumanın baca deliğinden geri dönmesini engelleyen araç.
- Baca forsu: Bir deniz işletmesinin vapur bacalarına çizdirdiği ya da kabartma olarak yerleştirdiği simge.
- Baca gövdesi: Bacanın çatı dışında kalan bölümü.
- Baca kulağı: Ocağın iki yanında bulunan küçük taş raf.
- Baca peteği: Rüzgarın dumanı aşağıya basmaması ve yağmurun içeri sızmaması için üstü kapalı, çevresi delikli baca deliği.
- Baca tomruğu: Bacanın damdan yukarı bölümü.
Baca ile ilgili atasözü ve deyimler
İçinde "baca" kelimesi geçen atasözleri deyimler ve açıklamaları:
- Bacası tütmek: (deyiminin anlamı) (Aile için) Yaşaması sürüp gitmek, varlığını sürdürmek.
- Bacası tütmez olmak:
- Ailesi dağılmak.
- İşi bozulmak.
- Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar: (atasözünün anlamı) Bir kimse, ne denli elverişsiz bir ortam içinde olursa olsun, yaradılıştan doğru ve iyiyse bu niteliğini yitirmez.
Soru ve Yorumlar: 3
Soru/Yorum Formu
»