Bostan korkuluğu |
- Sebze bahçesi: Bostanda mısır ile kabak ekiliydi (G. Karahan). Bostanda, pırasa, soğan ve sarımsak ekiliydi. (M. Kömür)
- Kavun, karpuz tarlası, bük: Bostan kelimesi Farsça'da ve oradan Divan şiirimize geçmiş manasıyla çiçek bahçesi demektir. Anadolu'da hemen daima kavun-karpuz hakkında kullanılır. İstanbul'da ise bostan denince yalnız sebze ekilen alan anlaşılır. Vaktiyle sur içinde bu gibi ekili pek çok bostan vardı. (M. O. Okay)
- Kavun ve karpuza verilen ortak ad: Köyde bostan toplamada kardeşlerimize yardım ediyorduk. (İlgili cümle kaynağı: İ. İlhan)
Bostan ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "bostan" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Bostan beygiri gibi: Durmadan aynı işle uğraşan, hayatında pek bir değişiklik olmayan kimse: Lafım meclisten dışarı, bostan beygiri gibi öylesine alışmışızdır ki, sabah dokuz, akşam beş, sekiz saat çalışmaya, emekli oluverince onca saati nereye koyacağımızı, nasıl geçireceğimizi bilemeyiz. (B. Aksun)
- Bostan korkuluğu: Kendisinden beklenilen görevi yapmayan ya da kendisinden çekinilmeyen güçsüz, göstermelik kimse: Hiç bir şey demeden bostan korkuluğu gibi dikildi karşısında onu izleyerek.
- Bostandan dışarı kabak: Herkesle birlikte olmayan, alemden hariç: Hepimiz geldik, o evde kaldı, bostandan dışarı kabak.
Bostan ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "bostan" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Bostan gök iken pazar (pazarlık) yapılmaz*: Nasıl gelişeceği ve ayrıntıları belli olmayan bir iş üzerinde anlaşma yapılmaz.
- Bostan yeşil iken pazarlığa oturulmaz: Bir iş daha başlangıç aşamasındayken sonucun nasıl olacağı hakkında hükme varılamaz.
- Bostana dadanan eşeğin, kuyruğu kulağı olmaz*: Çalıp çırpmayı huy edinen kişi, her birinde yakayı ele vererek ceza göre göre insanlıktan çıkar.
- Bostancı yağmur ister, kiremitçi kurak: İnsanların istekleri birbirinden farklıdır. Herkes menfaatine uygun olan şeyleri ister.
- Bostancıya tere satılmaz (Tereciye tere satılmaz)*: Bir işin ustasına, uzmanına, o işin nasıl yapılacağını öğretmeye kalkılmaz.
- Bostansız harman taşsız düvene benzer: Hiçbir yeteneği olmayan, işe yaramaz kişilerin kimseye bir faydası dokunmaz (bkz.: düven).
- Baş bostanda bitmez: Akıl ve zekanın kolayca elde edilebilen ya da satın alınabilen bir şey olmadığını ifade eder. Akıl, insanın doğuştan getirdiği ve zamanla tecrübeyle geliştirdiği bir yetenektir.
- Beyle bostan ekenin hali haraptır: Zengin veya güçlü kişilerle iş birliği yapanların genellikle zorluklar yaşayacağını ifade eder. Güçlü kişilerle ortaklık kuranlar, onların istekleri ve baskıları altında ezilebilirler.
- Boğazda bostan bitmez: Her insanın ihtiyaçları olduğu gibi sınırlarının da olduğunu; bu nedenle sürekli tüketim ya da aşırı yeme durumunun sürdürülebilir olmadığını anlatır.
- Can bostanda bitmez*: İnsan yaşamının değerini bilmeli, kendine iyi bakmalıdır.
- Dünyada tasasız baş, bostan korkuluğunda bulunur*: "Bu dünyada derdi olmayan insan yoktur" anlamında bir atasözü.
- Esnaftan dışarı tabak, bostandan dışarı kabak (?): Tabakhane esnafının diğer esnaflardan ve şehirden uzak tutulmasının, şehre kötü kokuların yayılmasını engellemeye yönelik bir önlem olduğunu ifade eder. Aynı şekilde, bostanın ortasına ekilen kabak bitkisi de hızla yayılarak tarımı zorlaştırdığı için bu duruma benzetilerek, her şeyin yerli yerinde olması gerektiği vurgulanır.
- Her vakit yörük bostan kenarına konmaz: Herkesin her zaman en iyi ya da en elverişli koşullara sahip olamayacağını ifade eder. Hayatta zaman zaman zorluklarla karşılaşmak doğal bir durumdur ve her şey istenildiği gibi gitmeyebilir.
- Her yol bostan kenarından geçmez: Her durumun veya hedefin aynı kolaylıkla ulaşılabilir olmadığını ifade eder. Farklı yolların farklı zorlukları ve koşulları vardır; bu nedenle başarı için farklı stratejiler geliştirmek önemlidir.
- Kimi bağ bozar, kimi bostan bozar: Her insanın veya çiftçinin farklı yetenekleri, ilgi alanları ve tercihleri olduğunu ifade eder. Kimisi bağcılıkla uğraşıp üzüm hasat eder, kimisi ise sebze bahçesiyle ilgilenir (?).
- Yerin kadar bostan ek, bittiği kadar ye: İnsanın sahip olduğu imkânlar doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini ifade eder.
- Yol üstüne bostan ekme el için, kocalıkta (ihtiyarlıkta) avrat alma el için: Yapılan bir işten sonuç alınabilmesi, emeklerin boşa gitmemesi için çalışma yerinin baştan iyi belirlenmesi gerekir.
Bostan ile ilgili birleşik kelimeler
- Bostan beli: Toprak kazmak için kullanılan uzun saplı gereç.
- Bostan dolabı: Sebze bahçesine kuyudan su çıkarmak için bir atla ya da beygirle çevrilen döner kovalı dolap.
- Bostan korkuluğu: Kuşları ürkütüp yaklaştırmamak için bostana dikilen büyük boy kukla.
Soru/Yorum Gönder