Kavak ağaçları |
Kavak, söğütgiller familyasından, çoğunlukla sulak bölgelerde yetişen büyük boylu bir ağaç türüdür. Bazı kavak türlerinin boyu 30 ila 40 metreye kadar ulaşabilir. Kavak ağacının odunu, özellikle selüloz ve kağıt üretimi için yaygın olarak kullanılır. Ayrıca, kibrit yapımında, kontrplak üretiminde ve kaplamacılıkta da önemli bir hammadde olarak değerlidir. Hızla büyüyen bu ağaç, aynı zamanda sulama, toprak koruma ve peyzaj düzenlemelerinde de tercih edilir. Kavak ormanları, ekosistemlere sağladığı katkıların yanı sıra, ticari açıdan da büyük bir ekonomik değere sahiptir.
Kavak ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kavak" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Kavak gibi: Çok uzun ve ince bedenli (kimse): Hiç o pos bıyıklar, kavak gibi upuzun boy unutulur mu? (K. A. Çakman). Boyu bu sene birden kavak gibi uzamıştı. (Z. Aygül)
- Balık kavağa çıkınca: Hiçbir zaman olmayacak, gerçekleşmeyecek işler için alay yollu söylenir: "Biri bunların hakkından gelecek mi dersiniz?" "Balık kavağa çıkınca!" (G. Gencer). Olacak elbette, olacak ama balık kavağa çıkınca! (A. Püsküllüoğlu). Senin o dediğin balık kavağa çıkınca olur. (H. F. Gözler)
- Başında kavak yelleri esmek: Toyca, pembe düşler kurmak, gerçekçi olmamak: İnsan âşık olunca değişiyor, dünyaya meydan okuyor, hiçbir şeyi umursamıyor, başında kavak yelleri esiyor... (M. S. Aslankara)
Kavak ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kavak" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Kavak ağacından odun, halayıktan kadın olmaz: Kötü malzemeyle iyi iş üretilmez. Aynı şekilde başkalarına hizmetçilik yapan kişi de varlıklı, soylu birine eş olmaz (?).
- Kavak uzaya uzaya göğe çıkmaz, tepesinden kurumağa başlar: İnsanın ya da bir şeyin sınırlarını zorlamasının ve aşırıya gitmesinin sonuçta zarar vereceğini anlatır. Her şeyin bir sınırı vardır; sınır aşılmaya çalışıldıkça, o şeyin temeli zayıflar ve sonunda bozulur.
- Kavak uzaya uzaya göğe değmez ya, elbet bir gün belinden kırılır: Kişinin kendini fazla büyük görüp haddini aşmaya çalışmasının sonunda zararla sonuçlanacağını ifade eder. İnsanın, sınırlarını bilerek mütevazı davranmasının daha doğru olduğunu anlatır.
- Kavak uzun tepesi çok, gül kısa kokusu çok: Her şeyin hem olumlu hem de olumsuz yönleri olduğunu ve her şeyin kendi güzellikleri ve zayıflıkları olduğunu ifade eder.
- Kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur*: Kışın yaman geçeceğini anlatan bir gözlem. Kavak ağacının yaprakları tepeden dökülmeye başlar, aşağıdakiler daha sonra dökülürse o yıl kış çetin olur.
- Kavakta da boy var*: Fiziksel büyüklüğün ya da dış görünüşün her şey olmadığını, asıl önemli olanın akıl ve içsel değerler olduğunu ifade eder. Yüksek mevkilerde veya fiziksel açıdan büyük olmak, her zaman başarıyı ya da saygıyı getirmez; önemli olan, kişinin bilgi ve anlayışla hareket etmesidir.
- Kavakta nar olmaz, kötülerde ar olmaz: Her şeyin kendi doğasına uygun olduğunu ve kötülük yapan kişilerin erdemli veya değerli olamayacağını ifade eder. Yani, bir kavak ağacında nar yetişmeyeceği gibi, kötülük yapan kişilerde de onur ve erdem bulunmaz.
- Balık kavağa çıktığı vakit kösenin de sakalı biter: Bir olayın olması imkansız veya son derece nadir olduğunda kullanılır. Bu atasözü, gerçekleşmesi zor veya beklenmedik bir durumun veya çok nadir gerçekleşen bir olayın ifadesidir.
- Başını sallamayan kavak olmaz: Kavak ağacının rüzgarda sallanması gibi herkesin bir şekilde çevresine ve durumlara uyum sağlamak zorunda olduğunu ifade eder.
- Her uzun ağaç kavak değildir: Her şeyin görünüşüne bakarak değerlendirilmemesi gerektiğini ifade eder. Bir şeyin dış görünüşü, onun içeriği veya kalitesi hakkında doğru bir fikir vermez; her büyük veya dikkat çeken şey, beklenen özelliklere sahip olmayabilir.
- Maşa gibi dikilmesini değil, kavak gibi eğilmesini bilmeli, körü körüne inat etmemeli: İnatçı ve dik başlı olmak yerine esnek ve uyumlu olmanın daha faydalı olduğunu ifade eder. Kişi gerektiğinde esnemeli ve uyum sağlamalı, inatçılık yapmamalıdır.
Soru/Yorum Gönder