|
| Posta |
- Genellikle postane aracılığıyla bir yere gönderilen veya bir yerden gelen mektup, zarf veya paket, ya da bunların tümü.
- Defa, kez, sefer: Yemek iki posta hazırlanıyordu. Yabancı yolcular erken yemeği tercih ettiklerinden ilk postadaydılar.
- (askeri terim) Hizmet nöbetinde bulunan er. Genellikle askerliği süresince bir subayın yanında ve hizmetinde olan erler için kullanılır: Yüzbaşının postası Latif telaş içinde geldi ve Yüzbaşının beni hemen görmek istediğini söyledi. (örnek cümle)
İlgili deyimler ve anlamları
- Posta etmek:
- Birini tutup karakola götürmek.
- Birini istemediği bir yere göndermek.
- Posta kaldırmak: (argo) Birkaç öğrenci bir araya gelerek okulu asmak.
- Posta koymak: (argo) Kabadayılık taslayarak korkutmak: Senin boyunun ölçüsü ne ki bana posta koymaya kalkıyorsun ha!
- Posta yapmak: Bir yere gidip gelmek.
- Postayı kesmek: İlgiyi kesmek ya da bir şeyi yapmaktan vazgeçmek.
Soru/Yorum Formu