Ortaklar |
- İki ya da ikiden fazla kimsenin iş yapmak için emek ya da sermaye birleştirmeleri durumu: Anonim ortaklık.
- Ortak olma durumu: Öküz öldü ortaklık bitti. (Atasözü)
- Ortak:
- Bir işin, malın veya şeyin birden fazla sahibi olduğunda o sahiplerin birbirine göre her biri: Müteahhidimiz bir proje getirmiş, ortağım da bu projeyi çok beğenmişti. (Ö. İrman)
- Aynı zamanda birden çok kimse ya da nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek: (...) bir ortak tarihin ve ortak bir geçmişin, mensuplarının bilincine kök salmış bulunduğu bir topluluktur. Bu bilinç, ortak dil, ırk ve din gibi, ortaklaşa paylaştıkları bir toprak, kurumlar ya da ortak kültürel çizgiler gibi objektif verilere dayanır. (P. Tacar)
- Erkeğin resmi nikahlı eşiyle aynı evde yaşayan ve nikahlı olmayan diğer eşi, kuma: Çocuk doğuramayınca üzerine Hacer ortak gelmişti. (A. C. Akıncı)
Ortaklık ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "ortak, ortaklık" kelimeleri geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Ortak çıkmak: Kendine pay ayırmak, iştirak etmek: Bir de baktılar ki dağdan inenler topraklarına ortak çıkmış. (N. Demirci)
- Ortak etmek: Bir şeyi paylaşmaya razı olmak, bir şeye katılmaya onay vermek, o şeyden hisse almasını sağlamak: Hisse vererek onu da işe ortak etti (M. H. Karaaslan). Bana kucak açtı. Evinden bir oda verdi. Bu dükkana ortak etti. (C. Tekin)
- Ortak olmak: Bir şeyi paylaşmak veya bir şeye katılmak: "Biraz seyahate çıkmak istiyorum." Behiç bu fikre ortak oldu (P. Safa). Alt kademede bir görev almayı kabul etti ve zamanla fabrikaya ortak oldu.
- Ortaklık kurmak: Şirket, kumpanya açmak veya çalıştırmak: Sekiz, on kişi birleşip büyük bir ortaklık kurdu. (O. Diler)
Ortaklık ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde veya anlamında "ortak, ortaklık" sözcükleri geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Ortak atın beli kırık olur:
- Bir mal veya mülk birden fazla kişi tarafından paylaşıldığında, bu kişilerin mülke göstereceği özen ve sorumluluk genellikle azalır ve mülk zarar görür.
- Birden fazla kişinin sorumluluğunu paylaştığı durumlarda işlerin sıklıkla düzgün yürümediğini veya ihmal edildiğini ifade eder.
- Ortak çok olunca ziyan az olur: Ortaklaşa ticarette karda olduğu gibi zararda da ortaklık söz konusudur. Böylece olunca herhangi bir zarar durumunda ortaklar daha az zarar görmüş olurlar.
- Ortak gemisi yürümez: Bir ticaret, ortaklıkla yürüyorsa zaman zaman ortaklar arasında çıkar kavgası çıkabilir. Böyle olunca da yapılan ticaret uzun ömürlü olmaz.
- Ortak (kuma) gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş*: Bir erkeğin karıları birbirleriyle anlaşabilirler ancak kardeşlerin karıları geçinemezler.
- Ortak malda hayır yoktur: Bir mal ortaklaşa kullanılıyorsa, her ortak o maldan daha çok yararlanmak ister. Bu yüzden o mal çabuk yıpranır ve kullanılmaz hale gelir.
- Ortak malı, köpekler yemez:
- Bir mala birden fazla kişi ortak olduğunda herkesin o maldan daha fazla faydalanma isteği doğacağını anlatır. Bu durum, malın daha hızlı tüketilmesine ve yıpranmasına neden olur.
- Ortak olan şeylerin daha çok korunup ziyan edilmediğini ifade eder. Sahiplenme duygusu nedeniyle ortak mallar daha çok kollanır ve değer verilir.
- Ortakçıdan ağa, seyisten efendi, hizmetçiden hanım olmaz: Başkalarının hizmetinde çalışarak geçimini sağlayan bir işin yönetiminde ve idaresinde görev alamazlar (ortakçı: Başkasının tarlasında ürüne ortak olmak şartıyla çalışan).
- Ortaklık inekten, yeke buzağı yeğdir: Çok değerli bir şeye başkasıyla ortak olmaktansa daha az değerli bir şeye tek başına sahip olmak daha iyidir (yeke: Tek, yalnız, yek).
- Ortaklık iyi olsa (olsaydı) iki adam bir avrat alır (alırdı): Bir işin, malın veya mülkün yalnız bir kişiye ait olmasının daha faydalı olduğunu ifade eder. Kadın da olacağı gibi kıymetli mal gibi değerli şeylerin paylaşılmasının sorunlar doğurabileceğini vurgular.
- Ortaklık öküzden, başka (başlı başına) buzağı yeğdir*: (atasözünün anlamı) Kişinin, çok, fakat başkasıyla ortak malı olmasından, yalnız kendisine ait az bir malı bulunması yeğdir.
- Akıl ortağı ortak, mal ortağı kaypak: İş birliği ve ortaklık açısından en güvenilir ve faydalı olanın akıl ve fikir alışverişine dayalı ortaklık olduğunu ifade eder. Bu tür ortaklık, kişileri kötü sonuçlardan korur ve daha sağlam temellere dayanır. Öte yandan, para ve mal ortaklıklarında her ortak kendi çıkarını düşündüğünden, bu tür ortaklıklar güvenilir olmayabilir ve zarar getirebilir.
- Aşıkla mülk ortaklık kabul etmez: Bir mülkün birden fazla sahibi olduğunda, ortaklar arasında mülkün paylaşılması sorunlar çıkarır. Benzer şekilde aynı kişiyi seven aşıklar arasında da sevilen kişi paylaşılamaz.
- İnsan kalabalıkta pilav yiyeceğine tenhada kötek yesin daha iyi: Aynı şeye çok kişiyle ortak olmaktan daha küçük bir şeye tek başına sahip olmak daha iyidir.
- Kâr zararın kardeşidir (Ziyan kârın ortağıdır)*: Ticarette kazanç ve zarar birlikte gider. Hep kazanma düşünülmemeli, zarar edilebileceği de göze alınmalıdır.
- Kendinden büyükle ortak olma: Kişi kendisinden büyük ve güçlü kimselerle ortak bir işe kalkarsa hakkına düşeni alamayabilir.
- Kurtla ortak olan tilkinin hissesi, ya tırnaktır ya bağırsak*: Güçlüyle ortaklık eden kimse, kazançtan pay olarak ancak güçlüden artakalanı alabilir.
- Öküz öldü ortaklık bitti (bozuldu)*: Ortaklığın oluşmasını sağlayan sebep ortadan kalktığında herkesin kendi başına kaldığını anlatır. İki taraf arasındaki yakınlığın dayandığı neden (çıkar) yok olunca bu yakınlık da çözülür.
- Senden devletli (zengin) ile ortak olma*: Zengin ve güçlü biriyle ortak iş yapmanın sıkıntı ve üzüntüye yol açabileceğini ifade eder. Güç dengesi farklı olan iş ortaklıklarında sorunlar yaşanabileceği için dikkatli olunması gerektiğini anlatır.
- Şartı tarlada keselim, harmanda yabalaşmayalım: Ortak iş yapacak kişiler gerekli anlaşmaları işe başlamadan yapmalıdırlar. Aksi halde iş yapılırken çok büyük sorunlar çıkabilir (yabalaşmak: dövüşmek).
- Şeytanla ortak buğday eken samanını alır*: Ortağı kurnaz, düzenbaz olanın eline kârdan bir şey geçmez.
Soru/Yorum Formu
»