- İçinde kimse ya da hiçbir şey bulunmayan: Boş ev, boş kutu, çay boşları vb.
- Bir işe yaramayan: Neden boş geçen yıllardan içim ezik? (O. V. Kanık)
- İşsiz: Boş gezmek, boş durmak vb.
- Bilgisiz: Boş adam, boş kafalı vb.
- Görevlisi bulunmayan, açık (iş, görev): Boş kadro.
- Gergin olmayan (halat, ip).
İlgili birleşik kelime ve fiiller
- Boş almak: İp, halat, makine gibi şeylerde gevşeklik olduğu zaman çekip sıkıştırarak germek ya da düzeltmek.
- Boş bırakmamak:
- (Para, yiyecek gibi şeylerle) Yardım etmek.
- Yalnız bırakmamak, ıssız bırakmamak.
- İşsiz bırakmamak.
- Boş durmamak:
- Her zaman bir işle uğraşmak.
- Birinin yaptığına karşılık olarak bir eylemde bulunmak.
- Boş gezmek: İşsiz güçsüz dolaşmak.
- Boş laf etmek: Gereksiz ya da anlamsız konuşmak.
- Boş zaman: Belli bir çalışma düzeni dışında insanın gönlünce değerlendirmesine açık zaman.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "boş" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Boş atıp dolu tutmak: Doğruluğuna inanmadan söylediği şey gerçek çıkmak.
- Boş bulunmak:
- Söylenmesi sakıncalı olan bir şeyi düşünmeden söyleyivermek.
- Dikkatsiz ve dalgın bulunmak.
- Boş çıkmak: Umduğu gerçekleşmemek.
- (Bir işten) Boş çıkmamak: Bir işten az da olsa, kazançla çıkmak.
- Boş düşmek: Eskiden, kocanın söylediği birtakım sözler yüzünden karısı ondan boşanmış sayılmak.
- Boş gezenin boş kalfası: (deyiminin anlamı) İşsiz güçsüz dolaşan kimse.
- Boş kafalı: Akılsız ya da bilgisiz.
- Boş kile dipsiz ambar: → Dipsiz kile boş ambar.
- Boş komak: Yoksun bırakmak, mahrum etmek.
- Boş küp: Bilgisiz kimse.
- Boş olmamak: Nedensiz olmamak, bildiği olmak: Onun böyle davranışı boş değil.
- Boş vermek: (argo) Aldırmamak, umursamamak.
- Boş yerine vurmak: Böğürlerine vurmak.
- Boşa çıkmak: (Umut, özlem, düşünce gibi şeyler) Gerçekleşmemek.
- Boşa gitmek: Hiçbir işe yarayamadan yok olmak.
- Boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz: Her ikisi de verimsiz iki seçenek karşısında kalınınca söylenir.
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "boş" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Boş başak dik durur: Cahil kendisini üstün göstermek için kasılır, gerçek bilgin ise böbürlenmez.
- Boş çuval ayakta (dik) durmaz:
- Karnı doymayan kimse çalışamaz.
- Bilgisiz, yeteneksiz kişi, kendisine verilen görevde tutunamaz.
- Gerçeklere dayanmayan ve gereksinmelere yanıt veremeyen bir tasa yürütülemez.
- Boş eşek yorga gider: (atasözünün anlamı) Üzerinde bir görev bulunmayan kaygısız kişi rahat rahat istediği gibi yaşar.
- Boş fıçı çok langırdar: Bilgili, erdemli kişi çok konuşmaz, gösterişten kaçınır. Ama bunlardan yoksun kişi bilgiçlik taslar, çok konuşur, çevresini rahatsız eder.
- Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir: Boş gezmek kişiyi tembelliğe alıştırır ve herkesin gözünden düşürür. Çalışmak ise karşılıksız da olsa, kişinin yeteneklerini artırır ve iş bulma olanaklarını genişletir.
- Boş ite menzil olmaz: Aylak kimsenin yeri yurdu belli olmaz.
- Boş lakırdı karın doyurmaz: → Kuru laf karın doyurmaz.
- Boş torba ile at tutulmaz:
- Çıkar göstermeden bir kimse bir yere bağlanamaz.
- Özveride bulunmadan, istenilen şey elde edilemez.
Soru/Yorum Gönder