İlim nedir, ne demektir? İlim ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
İlim sözcüğünün önündeki üslü b harfinden oluşan bilim yazısı
  1. Bir şey hakkında bilgisi olmak, o şeyi öğrenmiş bulunmak, bilmek, biliş: İlim ilim bilmektir / İlim kendini bilmektir / Sen kendini bilmezsen / Ya nice okumaktır (Yunus Emre).
  2. Evrenin veya evrendeki oluşların bir kısmını deneye, gözleme ve gerçeklere dayanarak sistematik olarak inceleyen ve bunlara ait yasaları çıkarmaya çalışan bilgi sistemi, bilim. İlim evreni ve olayları, ilahi ve dünyevi veriler ile açıklarken, bilim sadece ve sadece kanıtlanabildiği verilere dayanır ve ilim-bilim arasındaki en belirgin fark budur denilebilir.
  3. Belli bir konu hakkındaki bilgiler bütünü: Fizik ilmi. Manevi ilimler.

İlim ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "ilim" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • İlim adamı: Bilim adamı, bilgin, alim: Babası akli ilimlerde çok güçlü bir ilim adamıydı ve çocuklarına mantık ilimleri okutmuştu. (A. Tülü)
  • İlim ve amel: Kuram ve uygulama, teori ve pratik: Gazâlî ilim ve amel arasındaki münasebeti, bir temsille anlatır. Buna göre ilim, ağaç; ibadet, ağacın meyvesidir. Kıymetli olan ağaçtır fakat bu kıymetten faydalanmak da meyve ile mümkündür. (H. Demir)
  • İlmi ile amel etmek: Bilgisine göre davranmak, bilgisiyle işi birbirini tutmak: İlmi ile amel etmeyen kimse, üzerine kitap yüklenmiş hayvandan başka bir şey değildir. (İmam Gazali)
  • İlminden anlamak: Herhangi bir şeyin uzmanı olmak: Sancaklarda deryâ ilminden anlar, gemi yönetmeye kadir sancakbeyleri atanırdı. (M. A. Ünal)
  • İlmini almak: Bir işin özelliklerini en ince ayrıntılarına kadar öğrenmek: Ustasının ilmini almış.

İlim ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "ilim" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • İlim ahirete beraber gider: İnsanın öğrendiği gerçek bilginin ölümle yok olmayacağını ifade eder. Faydalı bilgi, sahibine hem dünyada hem ahirette değer kazandırır.
  • İlim deryâdır: Öğrenmenin, bilgi sahibi olmanın sonu yoktur. Bir insan ne kadar çok bilgili olursa olsun daha bilmediği, öğrenebileceği çok şey vardır.
  • İlim ehli cahili yola getirir: Bilgi ve eğitim sahibi kişilerin bilgisiz veya cehalet içinde olanları doğru yola yönlendirme kapasitesine sahip olduğunu ifade eder. Bilgili kişiler, cehaletten kaynaklanan yanlışları düzeltebilir ve insanları doğru yolda ilerlemelerine yardımcı olabilirler.
  • İlim, gençlikte dikilen, ihtiyarlıkta meyvesi alınan bir ağaçtır: Öğrenmenin temellerinin genç yaşta atıldığını ve bu birikimin ilerleyen yaşlarda faydasının görüleceğini anlatır. Gençlikte kazanılan bilgi, ömür boyu yol gösterir.
  • İlim, kalplerin hayatıdır: Bilgi ve hikmetin insanın ruhunu ve iç dünyasını aydınlatarak gerçek anlamda yaşamasını sağladığını anlatır. Kalp, ilimle can bulur; cehaletle kararır.
  • İlim, sahibine dost; mal, sahibine düşman kazandırır: Bilgili insanların saygı ve dostluk kazanırken, zengin insanların mal varlıkları nedeniyle kıskanılabileceğini ifade eder. İlim, insanlara fayda sağladığı için takdir toplar; mal ise düşmanlık ve haset doğurabilir.
  • İlim sahibini aziz eyler: Bilgi ve ilim sahibi olan kişinin toplumda saygı göreceğini anlatır. Gerçek değer, malda değil, akıl ve bilgidedir.
  • İlim yumuşak döşekte yatmaz: Bilgi sahibi olmanın rahatlıkla değil, çile ve emekle mümkün olacağını anlatır. Çalışmadan, hiçbir emek sarf etmeden bilgi ve kültür sahibi olunmaz.
  • İlmin dostundan, düşmanı daha çoktur: İlme ve bilgiye karşı çıkanların, destekleyenlerden daha fazla olduğunu; bilginin ve ilmin değerinin anlaşılmasının zor olduğunu ve her zaman kolayca kabul görmediğini anlatır.
  • İlmiyle amil olmayanın nasihati tesirsiz kalır: Bildiklerini uygulamayan bir kişinin, başkalarına yaptığı öğütlerin etkisiz olacağını ifade eder. Kişi, bilgi sahibi olduğu konularda kendisi uygulama yapmadığında, başkalarını yönlendirme konusunda güven kaybeder (amil: amel eden).
  • Allah ilmi dileyene, malı dilediğine verir: Çalışan herkes ilim sahibi olabilir, zenginlik ise ancak Allahü Teâlâ'nın nasip etmesiyle ele geçer.
  • Az ilim çok amel gerek: Sadece bilgi sahibi olmak yetmez; asıl önemli olan bu bilgiyi hayata geçirmek ve uygulamaktır. Fayda, bilmekte değil, yapmakta gizlidir.
  • Her şeyin cehlinden/cahilliğinden ilmi yeğdir: Bir şeyin bilinmezliğinden ve cehaletinden ziyade, onun doğru ve bilinçli şekilde öğrenilmesinin daha kıymetli olduğunu anlatır. Bilgi, karanlığı aydınlatır, cehalet ise zarara sürükler.