Ayı da bir dağın şenliği |
- (zooloji) Memelilerin etoburlar takından olmakla birlikte, meyve ve bal ile de beslenen, beş parmaklı olup insanlar gibi tabanlarına basarak da yürüyebilen, Türkiye'de boz cinsi bulunan iri gövdeli vahşi hayvan. Ağırlıkları 50-800 kg. arasında değişir. İyi yüzeler ve tırmanırlar. Kış gelmeden önce bolca beslenip kışın kış uykusuna yatarlar.
- (mecazi) İriyarı, hoyrat ve kaba kimse: Başgardiyan olacak ayının bile, bize karşı tutumu belli belirsiz değişti. (K. Tahir)
Ayı ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "ayı" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Ayı da bir dağın şenliği: Toplumda yerine göre kaba saba adamların da gerekli olduğunu anlatmak için kullanılır: Bir cemiyette, kaba adamların yerinde ve zamanında lüzumlu olduğuna işaretle: Ayı da bir dağın şenliğidir!.. (R. E. Koçu)
- Ayı gibi (ayıboğan):
- İriyarı: Engel olmaya çalıştım, önünü kestim ama herif ayı gibi kuvvetli. Beni itince savruldum (H. Hükümenoğlu). Kaan, uzun boylu, yapılı, ayıboğan gibi bir tip, yalnız yaşıyor, kırk yaşlarında, hiç evlenmemiş, bu nedenle boşanmamış da tabii... (Ç. Can)
- Kaba saba ve anlayışsız kimse: Adam ayı gibi, kadın ruhundan anlamaz... (O. Özarslan)
- Ayı mı oynuyor?!: Bir şeye veya bir kimseye, kendisini ilgilendirmediği halde rahatsız edecek şekilde merak ve dikkatle bakanlara söylenir: Kalabalığa baktı. "Dağılın, uşaklar!" diye bağırdı. "Ne var, ayı mı oynuyor? Hiç mi bir şey görmediniz?" (Varlık yıllığı)
- Ayı tabanı: Beceriksiz insanlar için söylenir: Niye yarar şu ayı tabanı ellerin? / Sen insanı insan eden yüce işlerden anlamaz (E. Behzad)
- Ayı yavrusuyla oynuyor: (alay) İri yarı birinin el şakası yapması ya da gücünü onda denemesi karşısında ayıplama yollu söylenir.
- Ayılık etmek: Kaba davranmak: Kavgaya karıştıysan, kantin sırasında itiş kakış çıkardıysan, kızlardan birine bir ayılık ettiysen hele, hiç şansın yoktu. (M. Ü. Eriş)
- Ayıya kaval çalmak: Anlayışsız birine bir şey anlatmaya çalışmak: Kişi daha kendini tanımadan, ne olduğunu tam olarak bilmeden, bırakın gerçek dostluğu, sıradan arkadaşlığı bile ömrü billah kavrayamaz. Böylelerine dostluktan, arkadaşlıktan dem vurmak, ayıya kaval çalmak gibi birşey olsa gerektir. (Beyaz Sessizlik)
- Ayıyı vurmadan postunu satmak: Henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde sanki ele geçmiş gibi hesap ve planlar yapmak: Adam o kadar tez canlı ki, ayıyı vurmadan postunu satmayı düşünüyordu. (H. F. Gözler)
Ayı ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "ayı" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Ayı ayı iken yenilmeyi istemez (Yenilmeyi ayı bile istemez): Birisiyle kavgaya tutuşmuş kimse haksız bile olsa geri çekilmeyi gururuna yediremez.
- "Ayı" deyip geçme, o da bir dağın şenliğidir: Kaba saba bulup beğenmediğimiz kişiler, kendi çevrelerinde aranılan kişilerdir.
- Ayı eniğini severken öldürür (Ayı eniğini okşarken öldürüvermiş):
- Anlayışı kıt, cahil ve kaba kişilerin, iyi niyetli olsalar bile yaptıkları işlerde bu özelliklerine uygun davranışlarda bulunarak zarar verebileceklerini ifade eder (enik: Memeli hayvan yavrusu).
- Sevginin dozunu kaçıranlar sevdiklerine zarar verebilirler.
- Ayı idi mayı idi kocam idi ya; çalı idi çırpı idi evim idi ya (Çalı idi çırpı idi, evim idi ya, ayı idi uyu idi, kocam idi ya)*: Her ne kadar evim derme çatma, kocam kaba saba idiyse de, bir düzen kurmuş, yaşayıp gidiyordum.
- Ayı inine sığmamış, bir de kuyruğuna kalbur bağlamış: Zaten zor durumda olan bir kişinin, işleri daha da zorlaştıracak ek sorunlar veya yükler edinmesini ifade eder.
- Ayı meşeye küsmüş, meşenin haberi yok: "Kendimizden kimselere öfkelenmek fayda vermez" anlamında kullanılan bir atasözü.
- Ayı sevdiği yavrusunu hırpalar*: Büyükler, kendi çocuklarını başkalarından daha çok ve acımasızca eleştirir ve hırpalarsa bu, onları sevdiklerinden, daha iyi olmalarını sağlamak istediklerinden ileri gelir.
- Ayı tüfekle değil, yürekle vurulur: Zor bir sorunu çözmek veya bir tehlikeyle başa çıkmak için sadece fiziksel güce değil, daha çok içsel güce, cesarete ve kararlılığa ihtiyaç olduğunu vurgular.
- Ayının dişini görmeyen başını kabak sanır: Bir şeyin veya kişinin gerçek özelliklerini bilmeden, onu zararsız veya önemsiz olarak değerlendiren kişilerin yanılabileceğini anlatır.
- Ayının kırk masalı varmış (türküsü varmış) kırkı da ahlat üstüne*: (atasözünün anlamı) İnsanlar neye düşkünlerse, konuştukları da söyledikleri de hep o konuda olur (ahlat: Yaban armudu, dağ armudu).
- Ayısız orman olmaz: Her ortamda veya toplulukta mutlaka istenmeyen, kaba veya sorun çıkaran kişilerin olacağını ifade eder.
- Ayıya kovan ısmarlanmaz: Bir şeye çok düşkün olan kimseyi o şeyi almaya gönderirsen boşuna bekler durursun (kovan: bal kovanı).
- Ayıya peynir tulumu emanet edilmez: Değerli bir malını, o malı çok seven birine emanet edersen geri alman çok zor olur.
- Ayıyı evvela öldür de sonra derisini sat: Bir işi tamamıyla bitirmedikten sonra sonuçlarından fayda bekleme.
- Ayıyı (maymunu) fırına (ateşe) atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış*: Duygusuz insanlar, kendilerini kurtarmak için çocuklarını bile harcamaktan çekinmezler.
- Ayıyı vurduktan sonra satarlar: Gerçekleşmemiş bir işe oldu gözüyle bakılmaz.
- Aç ayı oynamaz*:
- İnsanların (ve hayvanların) temel ihtiyaçları karşılanmadan verimli veya etkili bir şekilde çalışamayacaklarını ifade eder.
- Kendisinden iş beklenilen kimseden emeğinin karşılığı esirgenmemelidir.
- Altta kalmayı ayı bile istemez: Birbirleriyle anlaşmazlığa düşen kimselerden iki taraf da kendisinin haklı olduğunu savunur. Bu yüzden de bir türlü anlaşma sağlanamaz.
- Armudun (ahlatın) iyisini ayılar yer*: Güzel, iyi şeyleri, çoğu kez ona layık olmayan kimseler elde eder (ahlat: Yaban armudu, dağ armudu).
- Avcı ne kadar al (hile) bilse ayı o kadar yol bilir*: Bir kişi başkasını alt etmek için çeşit çeşit ustalık kullanır ama karşısındaki de yenilmemek için türlü önlemler alır.
- Bak şu feleğin kârına, ayıya da kaval çaldırır: Kaderin veya talihin insanları şaşırtacak, beklenmedik durumlar yaratabileceğini ifade eder.
- Çamın haysiyetini, ayıdan sor: Bir şeyin gerçek değerini en iyi onu yakından tanıyan veya tecrübe eden kişinin bileceğini ifade eder.
- Dağda gezen, ayıya da rastlar kurda da: Tehlikeli yerlerde dolaşanların, risklerin ve bilinmeyenlerin peşine düşenlerin, karşılaşacakları tehlikelere hazırlıklı olmaları gerektiğini vurgular.
- Köprüden (köprüyü) geçinceye kadar ayıya dayı derler* (Ayıya dayı de işinden ötürü): (atasözünün anlamı) İş bitinceye kadar istenmese de kimi soysuz kişilere saygılı davranılır: "Her şeye kafa tutmaya kalkma. Bazen boyun da eğeceksin, köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı diyeceksin" sözleri uğuldadı beyninde ve babasının asık suratı belirdi. (M. Buyrukçu)
- Maymun yoğurdu yemiş, artığını ayının yüzüne sürmüş: Kurnaz kişilerin, kendi hatalarını veya suçlarını, saf veya dikkatsiz birinin üzerine yıkmayı bildiğini ifade eder. Bu, suçu başkalarına atarak sorumluluktan kaçınma becerisini anlatır.
Soru/Yorum Formu
»