- Baş ağır gerek, kulak sağır: Kişi ağırbaşlı olmalı, dedikoduları dinlememeli ya da işitmemiş gibi davranmalıdır.
- Baş dille tartılır: Bir kimsenin aklı, söylediği sözlerle ölçülür.
- Baş kes, yaş kesme: Ağacı kesmek, insan öldürmekten daha büyük bir suçtur.
- Baş kırılır fes (börk) içinde, kol kırılır yen (kürk) içinde: Aile içindeki, dostlar, arkadaşlar arasındaki uyuşmazlıklar yabancılara duyurulmamalıdır.
- Baş nereye giderse, ayak da oraya gider: (atasözünün anlamı) Küçükler büyüklerin izinde gider, her yaptıkları şeyde onları örnek alırlar.
- Baş olan boş olmaz:
- Bir topluluğa baş olan kimse, taşıdığı değer dolayısıyla bu yere gelmiştir, boş bir kişi değildir.
- Bir işin başında bulunan kimsenin boş zamanı yoktur.
- Baş ol da, (istersen) soğan (eşek) başı ol: Küçük, önemsiz bir işte bile olsa, önemli olan başkan olmaktır.
- Baş sallamakla kavuk eskimez: Bir kimsenin huyuna göre davranmaktan, söylediklerine "evet, peki" demekten kimi zaman zarar gelmez.
- Baş yastığı, baş derdini bilmez: İnsanın derdi içindedir. En yakını bile onu anlamaz.
- Başa gelen çekilir: Uğradığımız felaketlere katlanmalı, sabırlı olmalıyız.
- Başa gelmeyince bilinmez: Başkasının uğradığı felaketin ne denli acı olduğunu, başımıza böyle bir felaket gelmedikçe anlayamayız.
- Başın başı, başın da başı vardır: Başta bulunan her kişinin bir üstü, onun da üstünde kendisinden büyük birisi vardır.
- Başın sağlığı, dünyanın varlığı: Dünyanın en büyük zenginliği sağlıktır.
- Başına gelen başmakçıdır: Başından bir iş geçmiş olan kimse o konuda deney kazanır. Uğradığı zarara bir daha uğramamak için önlem alır.
- Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu eksik etmesin: İş başına deneyimsiz kişileri getirenler, onun yol açacağı sıkıntıya katlanmaya, zararı çekmeye hazır olmalıdırlar.
Bakınız baş ile ilgili deyimler
Soru/Yorum Gönder