Halo Dayı (Sönmez Atasoy) |
- Çocuğa göre annenin erkek kardeşi: Dün gece dayım geldi anamla dayım konuştular (R. Özdenören). Daha kapıyı açmadan, "Yaşasın! Dayım geldi!" bağırdı yeğen. (F. Uslu)
- (mecazi, teklifsiz konuşmada) Bir kimsenin kayırıcısı olan, sözü geçer kimse, koruyucu, arka: "Parasız iş olmuyor. Cebinde olacak. Bir kürkün olacak ya da dayın olmalı. O zaman kapılar sonuna kadar açılıyor. Karşılanıyorsun..." (M. Adıbeş). Dayın varsa sırtın yere gelmez, işlerin hallolur. Dayın varsa, dayına dayan.
- Yürekli, yiğit, cesur, babayiğit: Doğrusu dayı adammış. (A. Püsküllüoğlu)
- Yaşça büyük adamlara seslenme sözü: Açık camdan adama seslendi: "Selamünaleyküm dayı. Bu mahallenin muhtarlığı nerede?" (U. Becerikli)
- (argo) Kabadayı, külhanbeyi: Ters ters baktı. Ali bundan da alındı: — Ne bakıyorsun dayı gibi? Dayı mısın? Efe misin yâni?.. (O. Kemal). "Dayı mısın?" dedi. Bunlar cezaevi ağızları. Burada gardiyanlara "dayı" deniyor. Kıdemlilere de, koğuş ağalarına da "dayı" denirmiş. (E. Öz)
- (tarih) Osmanlı Devleti’nde Tunus, Cezayir ve Trablusgarp'ta memleketin başında yönetici olarak bulunan beylere verilen unvan: Cezayir dayısı, Osmanlı İmparatorluğu zamanında, Cezayir ocağında asker ve reislerin seçimiyle eyaletin başına getirilen komutandı.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "dayı" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Dayısı dümende olmak: (deyiminin anlamı) Kendisine arka çıkan güvendiği kimse işbaşında bulunmak. İşi tıkırında gidenlere de "Dayısı dümende" denilir.
- (Birinin) Mahkemede dayısı olmak: Yüksek bir makamda koruyucusu, kayırıcısı bulunmak: Bunların devâir-i devlette, tabakât-ı âliyede kuvvetli hamileri vardır. Kiminin mahkemede dayısı, kiminin daha yüksek tabakatta eniştesi var. (H. Özdemir)
- Gayret (iş) dayıya düştü: "İş onu başarabilecek olana kaldı" anlamında bir söz [Hikayesi: Bir acemi yeniçerinin bu işi başaramadığını gören ocak dayısı "Siz daha acemisiniz, anlaşılan o ki gayret dayıya düştü," demiş. Sonra kılıcı eline alıp bir vuruşla ikiye bölmüş. (Y. Yılmaz)]: Gayret dayıya düştü, bu tapu işini sen üzerine almazsan bir sonuca bağlanmayacak. (H. F. Gözler)
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "dayı" kelimesi geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Amcamla dayım, hepsinden aldım payım: (atasözünün anlamı) Yakınlarından beklediği ilgi ve yardımı göremeyen kimsenin durumunu anlatır.
- Dayı ile dağ dolan, amca ile bağ dolanma: Genellikle dayının akrabalık açısından daha yakın bulunduğunu anlatır.
- Dayım kim gâvur kim, belli değil: Dost kim düşman kim ayırt edilemiyor.
- Dayısı olan dayısına dayanır: İnsan zorlu durumlarda kolaya kaçıp ilk önce yardım arayışına girişir (?).
- Emmim, dayım kesem; elimi soksam yesem: Bir kimsenin minnetsiz, rahat rahat harcayacağı para, amcasının, dayısının verdiği değil, kendisinin kazandığı paradır.
- Eğri ağaca yayım, her gördüğüne dayım deme: Kişi, hayatta çevresinde gördüğü herkese dost gözüyle bakmamalıdır.
- Er dayıya, it ataya (benzer): İnsan ve hayvanların mutlaka bir yönüyle soyundan bir takım özellikler taşıyacağını anlatır (?).
- Güvenme dayına, ekmek al yanına: Her ne kadar çevresinde güvenip dayanabileceği dostları olsa da insanın kendi ayakları üzerinde durabilmesi her işini kendi görebilmesi en iyi olandır.
- İt iti, köpek dayısını ısırmaz: Herkes iyi geçinmesi gerektiği kişileri bilir, iyiliğini gördüğüyle iyi geçinir (?).
- Katıra 'baban kim?' demişler, 'dayım at' demiş: Aşağılık duygusu içinde bulunan kişi, kendisini olduğu gibi göstermeye utanır da kötü yönünü gizler, sadece iyi yönüyle övünür.
- Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler: Kişi işini gördürünceye kadar yardım aldığı kişiyle iyi geçinir.
- Oğlan dayıya, kız halaya çeker: Oğlan çocuğunun yüzü de, huyu da dayısına, kız çocuğunki ise halasına benzer.
Soru/Yorum Formu