![]() |
Dayak |
- Bir insanı ya da bir hayvanı dövmek işi, patak, kötek: Dayak atmak.
- Bir şey devrilmesin diye destek olarak kullanılan ahşaptan veya madenden uzun gereç: Dayak vurmak.
- Kağnı ve dört tekerlekli arabalarda oku yukarıda tutmaya yarayan ağaç destek.
- (teknik) Üzerine, onarılacak ya da tamamlanacak bir parçanın yerleştirildiği, dikine oturtulmuş tahta parçası.
- Dayak vurmak: Bir yapının yıkılabilir durumda olan kısmını desteklerle (dayaklarla) tutturmak.
- Dayak yastığı: (Mimaride) Baskıyı daha geniş bir alana yaymak için bir dayağın altına yerleştirilen düz ve kalınca tahta.
İlgili atasözü, deyimler ve anlamları
İçinde "dayak" kelimesi geçen atasözü deyimler ve açıklamaları:
- Dayak arsızı: (deyiminin anlamı) Dayak yemeye alışmış, artık dayağa aldırış etmez olmuş.
- Dayak düşkünü (düşmanı): Dövülecek hareketlerde bulunmayı alışkanlık duruma getirmiş olan.
- Dayak kaçkını: Dayağı hak etmiş kimse.
- Dayak yemek: Dövülmek.
- Dayak cennetten çıkmadır: (atasözünün anlamı) Öğüdün işe yaramadığı bazı istisna durumlarda, dayağın etkin bir eğitim yolu olduğu anlamında kullanılır.
Soru/Yorum Gönder