Hükümler, yargılar: Teşkilat-ı esasiye ahkâmı bütün şümulü ile tatbik edilecektir. (M. Kemal Atatürk)
- Ahkâm defteri: (tarih) Osmanlılarda yasa, yargı ve tüzük niteliğindeki kararların yazıldığı defter.
Ahkâm ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "ahkâm" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Ahkâm çıkarmak: Kendine göre sonuç ve anlamlar çıkarmak, yersiz birtakım yargılara varmak: Mutasarrıf uzun boylu düşünmüş, kendine göre bir sürü ahkâm çıkarmış, sahifeler dolusu yazı yazarak o zamanki idarenin yapmış olduğu işi doğru bulmuş. (R. Dalkır)
- Ahkâm kesmek:
- Ulu orta ve çekinmeden kesin yargılara varmak: Eline kalemi alanın "ahkâm kesmesi", iki dünyamızı da ilgilendiren hususlarda selâhiyetli ve vukuflu bir üslupla konuşması, çoğu insanı şaşırtmaktadır. (Suffe)
- Bilir bilmez konuşmak: Anlaşılan, okumamış yazdıklarımı, gözü kapalı ahkâm kesiyor (A. Bezirci). Sanki kendi çocukluk yılları Harem'de geçmiş de, sarayın âdâb ve terbiyesini bilir gibi ahkâm kesiyor. (Hafız Mehmet)
- Ahkâm yürütmek: Bir sözden kendi zannına göre sonuçlar çıkarmak: Dedikodularla ahkâm yürütüp zihinleri bulandırmanın, bir cephede hıyanete varan bir suç olduğunu bilmeniz lâzımdır! (F. Kandemir)
Soru/Yorum Gönder