![]() |
Kısmet |
- Allâhü Teâlâ’nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, takdir edilmiş olan şey, nasip: Kısmetinde yoksa dayak bile yiyemezsin.
- Evlenme talihi, baht: Kimi sevdiysek kısmeti açıldı, evlendi gitti.
- Evlenmeye talip olan kimse: Beni dinlersen Güllü, hazır kızın karşısına kısmeti çıkmışken onu başgöz ediver... (K. Bilbaşar)
- (ünlem) "Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz, Allah takdir etmişse" anlamında söylenir: Kısmetse olur.
- Kendi iradesi dışında kişinin payına düşen: Delikanlının kısmetine de bir poğaça düştü o sabah. (M. Yüceyılmaz)
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "kısmet" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Kısmet beklemek: (Gelinlik çağa gelmiş kız) Evlenmeyi, evleneceği kimseyi beklemek.
- Kısmet çıkmak: (Kız, kadın) Evlenme olanağı belirmek.
- Kısmet kapısı: Gelir, geçim sağlanan yer.
- Kısmet olmak: Allâhü Teâlâ izin vermek: Kısmet olursa, gene görüşürüz.
- Kısmeti açılmak:
- Kazancı artmak, bolluğa ermek.
- Kendisiyle evlenmek isteyen biri çıkmak.
- Kısmeti ayağına (kadar) gelmek: Beklenmeyen bir nedenle kazançlı bir durumla karşılaşmak.
- Kısmetine mani olmak: Bir kimsenin kazancına ya da evlenmesine engel olmak.
- Kısmetini (nimeti) ayağıyla tepmek: Yararına oluşan iyi bir durumu, değerini bilmeyerek istememek.
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kısmet" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Kısmet gökten zembille inmez: Kısmet, çalışmadan alın yazısına bel bağlamakla bize ulaşmaz.
- Kısmetinde ne varsa kaşığına o çıkar: Her insan ancak kısmetinde olanı elde eder.
- Kısmetse gelir Hint'ten Yemen'den; kısmet değilse ne gelir elden: Bir şey bizim kısmetimizse en uzak yerlerden bile gelip bizi bulur, kısmetimizde yoksa ne yapsak boşunadır.
Soru/Yorum Gönder