Para nedir ne demektir? İlgili atasözleri deyimler ve anlamları

Yayınlanma: 31.10.10 Düzenlenme: Soru/Yorum: 0
100 ve 200 TL'lik para desteleri üst üste
Para
Değişim (alış veriş) aracı ve değer ölçüsü olarak kullanılmak için devletçe bastırılan metal ya da kağıt akçe.


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "para" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Para babası: (deyiminin anlamı) Parası çok, zengin kimse.
  • Para basmak: Bir şey için ya da bir şey almak için ortaya para koymak.
  • Para bozmak: Büyük parayı ufak paralarla değiştirmek.
  • Para canlısı: Paraya düşkün, paragöz.
  • Para dökmek: Çok para harcamak.
  • Para dönmek: Rüşvetle iş yapılmak.
  • Para etmek (etmemek): Değeri olmak (olmamak).
  • Para kırmak (kesmek): Çok kazanmak.
  • Para pul: Para ya da para eden şey.
  • Para sızdırmak (koparmak): Zorlayarak ya da kandırarak birinden para almak.
  • Para şişkinliği: Piyasaya gereğinden çok kağıt para sürmekten ortaya çıkan durum, enflasyon.
  • Para vurmak: Olağanüstü miktarda para elde etmek.
  • Para yedirmek (yemek):
    1. Gereksiz olarak başkasına (kendisine) çok para harcamak.
    2. Rüşvet vermek (almak).
  • Paradan çıkmak: Para harcamak zorunda kalmak.
  • Parasını çıkarmak: Bir işe başlarken harcadığı parayı, sermayeyi kurtarmak.
  • Parasını sokağa atmak: Hiç değeri olmayan bir mala para vermek.
  • Parasız pulsuz:
    1. Züğürt: Parasız pulsuz biri.
    2. Hiç para harcamadan: Parasız pulsuz gittik geldik.
  • Paraya kıymak: Gereken yerde para harcamaktan kaçınmamak.
  • Parasıyla rezil olmak: Para vererek yaptırdığı bir şey iyi çıkmamak.
  • Paraya para dememek:
    1. Kazancı pek çok olmak.
    2. Bol para harcamaktan kaçınmamak.
  • Parayı denize atmak: Boşuna para harcamak, israf etmek.
  • Paragöz: Parayı çok seven, paraya çok düşkün olan kimse, para canlısı.


İlgili atasözleri ve anlamları


200 TL'lik banknot para örneği
200 TL'lik para örneği
İçinde "para" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Para dediğin el kiri: (atasözünün anlamı) Para elde kalmaz, giderek harcanır.
  • Para ile imanın kimde olduğu bilinmez (belli olmaz): Kimin zengin, kimin yoksul, kimin iman sahibi, kimin imansız olduğu dıştan anlaşılmaz.
  • Para isteme benden, buz gibi soğurum senden: Kişi, kendisinden para isteyen kimseden uzak durmak ister.
  • Para parayı çeker: Elde para bulunsa onunla yeni paralar kazanılır.
  • Paranın gittiğine bakma, işinin bittiğine bak (Paran gitti mi diye sormazlar, işin bitti mi diye sorarlar): Bir iş yaptırırken para harcadım diye üzülmemeli, işim bitti diye sevinmeli.
  • Paranın yüzü sıcaktır: Kendisine önerilen parayı gözüyle gören kimse yumuşar, kendisinden beklenen işi hemen yapmaya koyulur.
  • Paran varsa cümle alem kulun, paran yoksa tımarhane yolun: Zengin olana herkes ilgi gösterir, yoksul olana kimse ilgi göstermez, böyleleri aklını bile kaçırabilir.
  • Parası (akçesi) ucuz olanın kendisi kıymetli olur: Parasını esirgemeyen kimseye herkes değer verir, saygı duyar.
  • Parayı araya değil, paraya vermeli: Parayı gerektiği gibi harcamalı.
  • Parayı veren düdüğü çalar: Gereken parayı ödeyen kimse istediği her şeyi elde eder.
  • Parayı zapt etmek deliyi zapt etmekten zor: Elindeki parayı çarçur etmeyip tutmasını bilmek, tasarruf etmek pek zor bir iştir.
  • Parayla değil sırayla: Kimi durumlarda bir şeyden parası olan değil, sırası gelen yararlanır.
( 0 soru/yorum )