Terazi nedir ne demektir? Terazi ile ilgili atasözü deyim ve anlamları
|
Terazi |
- Ağırlıkları bilinmeyen şeylerin ağırlıklarını, ağırlıkları bilinen ağırlıklarla karşılaştırarak ölçmeye yarayan, bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı: Terazinin başında bir çocuğa pirinç tartıyordu. (S. Kocagöz)
- Herhangi bir ağırlık kullanmadan ağırlık ölçmeye yarayan elektronik tartı cihazı.
- İp cambazlarının dengeyi sağlamak için ellerinde tuttukları uzun sırık: Çünkü Allah esirgesin bir kaza olursa cambazlar, terazileri ve arabaları halkın kafasına kucağına düşecekler. (İlgili cümle kaynağı: R. N. Güntekin)
- (spor) Vücudun, asılarak ya da dayanarak yere paralel bulunduğu denge duruşu.
- (gökbilimi) Zodyak üzerinde Başakla Akrep arasında bulunan takımyıldızın adı.
- (mecazi) Eşitlik.
- Terazi dili: Terazinin orta bölümünde, dengeyi gösteren ibre.
- Terazi eli: El terazilerinde, elle tutulacak olan bölüm.
- Terazi gözü: Terazinin kefelerinden her biri.
- Terazi kolu: Terazinin her iki kefesine bağlı olan kol.
- Terazi tablası: Elektronik ve otomatik terazilerde tartılacak şeylerin konulduğu düz tabla.
Terazi ile ilgili deyim atasözü ve anlamları
- Teraziye vurmak: Tarta tarta, bütün ayrıntılarıyla, olasılıklarıyla düşünmek.
- Terazi tartıyla, her şey vaktiyle (terazi var, tartı var; her şeyin bir vakti var): Her şeyin bir ölçüsü ve zamanı vardır.
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu
»