Aba yelek |
- Dövme yünden (keçeden) ya da kalın iplik ve yünden örülerek yapılan eskiden cüppe, hırka, yelek, potur, çakşır, kalçın ve terlik yapımında kullanılan kaba ve dayanıklı bir kumaş.
- Eskiden tekkelerde giyilen abadan yapılmış yakasız, uzun üst giysisi.
- Kimi yerlerde çoban, deveci ve göçebelerin giydiği uzun, yakasız üstlüğe verilen ad, kepenek.
- Tasavvufta dervişliğin ve yoksulluğun simgesi.
Aba ile ilgili birleşik kelimeler
- Aba gibi: Kaba ve kalın (kumaş).
- Aba giymek: Dervişliğe intisap etmek (girmek).
- Aba güreşi: Aba giyilerek ve bele kuşak bağlanarak yapılan bir güreş türü
- Aba kebe: Değersiz eşya.
- Abacı: Aba denen kumaşı yapan, bu kumaştan giyecek şeyler diken veya bunları satan esnaf
-
Abalı:
- Abası olan, aba giymiş olan.
- "Güçsüz, yumuşak huylu olduğu için sık sık hırpalanan" ve "hakkı yenen kimse" anlamında "vur abalıya" deyiminde kullanılır ve sitem bildirir.
Aba ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "aba" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Aba altından sopa göstermek: (deyiminin anlamı) Üstü kapalı gözdağı vermek: Adam nezaketle konuşsa da aba altından sopa gösteriyordu (S. S. Pınar). "Hem hakkında iyi olur bu. Zaten bak başın birçok dava ile belada. Yazık değil mi annen var, kardeşin." denilerek kendisine aba altından sopa gösteriliyordu. (U. Keser)
- Abacı kebeci: Uzak yakın hısım akraba, tanıdık, ahbap: Bugün abacı da, kebeci de yok ama halkın sözü sözlükte yaşıyor. Bence hoş bir söz. (İlgili cümle kaynağı: A. Püsküllüoğlu)
- Abayı atmak: Rahatlamak, bir yükten ve sorumluluktan kurtulmak.
- Abayı kurtarmak: Yakayı kurtarmak, sıyrılmak: Buradan abayı kurtarıp emin çıkmak düşvar olacak (Ahmed Vefik Paşa)
- Abayı sermek: Bir yere teklifsizce yerleşerek uzunca kalmak: Misafir olarak geldi, ama abayı serdi, gitmek bilmiyor. (N. Muallimoğlu)
- Abayı yakmak: Gönül vermek, aşık olmak, tutulmak: Bu şaşkın ördek cidden abayı yakmış o katil kılıklı herife. Âşık olmuş ya! (M. Aklanoğlu). Âşık olanları böyle çekiştirirler: Abayı yaktı!.. Gönlünü kaptırdı!.. Meyletti!.. Gönül verdi!.. Tutuldu!... Vuruldu!... (H. Yücebaş)
Aba ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "aba" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Aba altında er yatar: "Bir insanın değeri giyimiyle kuşamıyla ölçülemez" anlamında kullanılan bir söz: Yarattığını beğenmemek, Yaratana dokunmaz mı? Atalar "Aba altında er yatar" demişler, "Her gördüğünü Hızır, her geceyi kadir bil" demişler. (C. Nar)
- Aba dervişin , kebe çobanın: Herkes kendi hak ettiği şeye sahip olur. İnsanlar bilgisine, becerisine, görgüsüne ve tecrübesine göre toplum içerisindeki yerini alır.
- Aba vakti aba, yaba vakti yaba (Aba vakti yaba, yaba vakti aba olmaz): "Her şey zamanı geldiğinde kullanılır" anlamında kullanılan bir söz.
- Aba vakti yaba, yaba vakti aba almalı: (atasözünün anlamı) Her şey zamanı gelmeden önce ucuz olur. Abanın en çok giyildiği kış aylarında yazın harman savurmada kullanılan çatal biçiminde bir tahta kürek olan yaba ucuz olur. Yazı sıcağında da kışın giyilen aba ucuz olur.
- Abacı kebeci, (ya) sen neci?: "Herkesi anladık, onlar bu işle ilgili, peki sana ne oluyor, sen necisin? İşime karışma" anlamında kullanılır.
- Abanın kadri yağmurda bilinir: Bir şeyin gerçek değeri ancak çok gerekli olduğu zaman anlaşılır.
- Abayı yaktı Fatmacığın bezine: Köylü kızın hamaratlığına aşık oldu.
- Aba da bir diba da bir giyene, güzel de bir çirkin de bir sevene: İyi, kötü, çirkin, güzel insandan insana, insanın gönül ve düşünce yapısına göre değişir.
Soru/Yorum Formu
»